Bir zamanlar Zynia adında bir gezegen vardı. Zynia, insanların değil, çeşitli hayvanların yaşadığı, başka hiçbir şeye benzemeyen bir dünyaydı. En küçük karıncadan en büyük balinaya kadar her türden hayvan, insan gibi konuşma ve düşünme yeteneğine sahip ve zeki olacak şekilde evrimleşmişti. Zynia’da hayvanlar tıpkı insanlar gibi okula gider ve çalışırdı. Bu gezegende farklı ülkeler ve ülkelerin başkanları vardı. Hayvanlar kendi ülkelerinin dilini konuşur ve para birimini kullanırlardı. Hayvanlr kendilerinden küçük, farklı bir ekosistemde yaşayan, rem denen canlılarla beslenirdi. Rem yemeyi tercih etmeyen hayvanlar ise Zynia’nın çeşitli bitkileriyle beslenirdi.
Uzun zamandır Zynia’da uzaya çıkmak için çalışmalar yapılıyordu. Bilim hayvanları ne kadar uğraşsa uğraşsın gezegenin etrafındaki büyük gaz bulutundan dolayı uzayı göremiyorlardı. Bu gezegenin uluslararası uzay merkezine ASAN deniliyordu. Uzayı görmeye çok meraklı çalışanlardan ikisi Winston adında bir goril we Hammond adında bir hamsterdı. Winston zengin bir aileden geliyordu. Özel okullarda okumuş olmasına rağmen okula pek ilgisi yoktu ve dersler sırasında sürekli camdan dışarı bakardı. Winston’ın çevreye olan ilgisini farkeden öğretmenleri onu uzay bilimlerine yönlendirmiş ve ailesi de gerekli materyalleri sağlamada destek olmuştu. Hammond ise çok daha farklı koşullarda büyümüştü. Annesi ve babası olmadığı için okula gidecek kadar şanslı olmamıştı. Hammond uzaya her zaman ilgi duymuştu ve büyüyünce Zynia’nın dışına çıkma konusunda kararlıydı. Hammond küçük yaştan hayatını kütüphanelerde ve laboratuvarlarda uzayı arsştırarak geçirmişti. Geçmişleri ne kadar farklı olursa olsun Hammond ve Winston ilgi alanlarından dolayı çok yakın arkadaş olmuşlardı.
Bu iki meraklı ASAN’ın yıllardır üzerinde çalıştığı uzay mekiğine binmek için seçilmişti. İkiside bir ay içinde kalkış yapacak uzay mekiğine binecekleri için çok heyecanlılardı ve bunu yapacak işk hayvanlar oldukları için kendileriyle gurur duyuyorlardı. Bir ay boyunca ikisi de uzaya çıkmak için eğitim gördüler ve kendi çalışmalarına devam ettiler.
Bir ay göz açıp kapayıncaya kadar geçmişti ve sonunda Hammond ve Winston uzaya gidecekti. Winston ailesini, Hammond ise arkadaşlarına veda ettikten sonra uğurlama partisi ve ardından uzay mekiğine binmek üzere ASAN’a gittiler. Çeşitli etkinliklerden sonra artık Winston ve Hammond uzay mekiğine binmişti ve 10 dakika içinde kalkış yapacaklardı. İki arkadaşa bir saat gibi gelen beklemeden sonra sonunda tüm kontroller bitmişti. Canlı haberler eşliğinde uzay mekiği kalkış yaptı ve iki arkadaş uzun bir yolculuğa çıktı.
Sorunsuz geçen bir gün sonra sonunda iki arkadaş uzaya varmıştı fakat onları aldıkları karar için pişman eden bir görüntüyle karşılaştılar. Zynia’ya ait olmayan çeşitli istasyonlarla çevlerenmişlerdi ve bu istasyonlar fazlasıyla laboratuvara benziyordu. İşin daha ilginci de bu istasyonlara bağlı borulardan gaz salgılanıyor olmasıydı. Bu gazlar Zynia’nın dışındaki gaz bulutunu oluşturuyordu. Winston ve Hammond’un ne olduğunu anlaması çok uzun sürmedi. Zynia’ya bu hayvanlar yerleştirilmiş ve gazlar sonucu mutasyona uğramışlardı. Farklı bir tür Zynia’yı kontrol ediyordu. Winston ve Hammond kendi üzüntüleri dışında diğer hayvanlara bu durumu nasıl anlatacaklarını düşünürken uzay mekiğinde öten acil durum alarmını farkedemediler. Gazın kaynağında yaklaşmalarından kaynaklanan yaşanan bu arızaya zamanında müdahale edilmediği için uzay mekiği parçalanmaya başlamıştı. Winston ve Hammond son anlarında “Böylesi daha iyi oldu.” diye içlerinden geçirip son kez birbirlerine veda ettiler.