Intro: Ekranda “Umut hiçbir zaman tükenmez.” yazısı gözükür. Bu yazı beyaz renkle yazılmıştır. Sonra 11 farklı gezegen sıra sıra geçmeye başlar. Her bir gezegen, farklı bir renkle temsil edilmiştir. Daha sonra Zygorian Sistemi, 11 gezegenin bulunduğu sistem, ekranda gözükür. Bu sistemin tamamı ise rengarenk bir şekilde temsil edilir. Ekranda “Zygorian Sistemi: Kaderin Umudu” yazdıktan sonra kamera “Drufia” adlı gezegene doğru yaklaşır.
(Drufia)
Drufia Kraliyet Gemisi, Drufia’dan uzaklaşır. Mashiak Ana Taaruz gemisi ise onu kovalar. Drufia gemisinin içinde Lord Hydentroff var. Elinde bir holo iletişim cihazı tutar.
Hydentroff:
– Tüm lordlara sesleniyorum. Kardeşimiz Trufer bize ihanet etti. Gücün kibrine yenik düştü ve 11 taşı da ele geçirmeye çalışıyor. Gezegenim Drufia’ya tüm Mashiak filosu saldırdı. Bazı korumalarım bana ihanet ettiler ve beni ağır yaraladılar. Bana sadık kalanlarla birlikte gezegeni tahliye ettik. Şu an Trufer bizi kovalıyor. Güneş Sistemi’nin koordinatlarını size gönderiyorum. Umut Taşı’nı bu sisteme fırlatıyorum.Trufer bulmadan önce bu taşı siz bul…
Ana Taaruz Gemisi, Kraliyet Gemisi’ne yetişir. İki gemi arasındaki güç ağıyla yapılan tünel sayesinde Mashiak askerleri, Kraliyet Gemisi’ne geçer. Hydentroff, ışınlama kapsülünü açar ve Güneş Sistemi’nin koordinatlarını girer. Tam taşı koyacakken Trufer gelir ve ona karanlık güç topu yollar. Trufer, Hydentroff’un yanına gelir ve onun eline bakar. Taşı çoktan koymuştur.
Trufer:
-Şimdilik taşı kurtarmış olabilirsin, kardeşim. Ancak kendini kurtaramayacaksın.
Hydentroff:
-Biliyorum. Ama buna değdi.
Trufer:
-Emin ol ki değmedi. Senin yokluğunda Drufia’nın kontrolünü tamamen ele geçireceğim.
Trufer, elindeki değneğiyle Hydentroff’un yüzüne karanlık güç dalgası gönderir ve onu öldürür. Ardından kapsüle girilmiş olan koordinatları öğrenir.
Trufer:
-Bu kapsül sadece cansız varlıkları ışınlamak için tasarlanmış. O zaman, yeni formumu deneme zamanı geldi.
Trufer, karanlık bir enerji dalgasına dönüşür ve kapsülün içine girer ve Güneş Sistemi’ne ışınlanır.
****
Brady, elindeki çerezle televizyon izlerken bir anda sarsılır. Pencereden baktığında yangın görür. Villa olan evlerinin 50 metre uzağına meteor düşmüştü. Meteor’un ortasında beyaz bir şey parlıyordu. Brady, koşa koşa meteorun yanına gider. Sanki o taş, kendisini çağrıyordu. Bir anda kendisini kaybeder ve taşa doğru yürümeye başlar. Normalde bu yangının içinde yanması gerekirdi ancak taş buna izin vermiyordu. Taşı eline alır ve çığlıklar atmaya başlar.
****
Lord Trundelf, Ruther’in Lordu, iletişim cihazını açar ve Aria’yla, Triar’ın Lordu, konuşmaya başlar.
Trundelf:
-Aria, sen de hissettin mi?
Aria:
-Evet. Umut Taşı yeni sahibini seçti.
Trundelf:
-Hemen onu almaya gidiyorum. Galakside en hızlı gidebilen gemi bana ait. Ayrıca taşın yerlerini hissedebilen tek kişi benim.
Aria:
-Trufer’ı seziyorum. Onda alışılmadık olan bir güç var. Dikkat etmelisin.
Trundelf:
-Edeceğim.
****
Trufer, Satürn gezegenine iner. İndiği anda, iletişim cizahıyla Mashiak’taki yardımcısı Fridar ile konuşur.
Trufer:
-Fridar! Güneş Sistemi’ndeki hangi gezegenden yüksek enerji dalgası yayılıyor? Çabuk söyle!
Fridar:
-Hemen bakıyorum, efendim.
(2 dakikalık bir araştırmadan sonra Trufer’a geri döner.)
Fridar:
-Nedenini bilmediğim bir şekilde, üçüncü gezegenden garip bir güç dalgası yayılıyor. Sanırım, bu gezegenin ismi Dünya. Enerji kaynağının koordinatları 21 est, 128 yest.
(Dünya)
Trufer:
-Drufia gezegenine abluka koy. Hiçbir gemi girmesin veya çıkmasın.
Fridar:
-Emredersiniz, efendim.
Trufer, karanlık formuna tekrar geçmeye hazırlanır ancak başka bir çağrı gelir.
Drisiar:
-Son durum nedir?
Trufer:
-Drufia gezegeninin kontrolü tamamen bizim elimizde ancak Umut Taşı şu an elimde değil.
Drisiar:
-Antlaşmamızı hatırlıyorsun. Sen bana 11 lordun 11 taşını da vereceksin, ben de seni mutlak güce kavuşturacağım. Sanırım, antlaşmayı tekrar düşünmeliyim.
Drisiar, uzakta olmasına rağmen Trufer’in içindeki karanlık enerjiyle oynar. Trufer, acılar içinde çığlık atmaya başlar. Ardından Drisiar, onu rahat bırakır.
Trufer:
-Taşın yerini biliyorum. Hemen alıp size getireceğim.
Drisiar:
-O taş Zygorian Sistemi’ni koruyor! O olmadan bu sistemi ele geçiremem. Bu da senin sonun olur.
Trufer:
-10 taşı da toplayıp size getireceğim. Merak etmeyin.
Drisiar:
-Getirmezsen, sonuçlarına katlanırsın.
****
Trundelf, Dünya’ya iniş yapar. Taşın yerini hissedebildiği için direkt Brady’i bulur.
Brady:
-Neye dönüştüm ben böyle?
Trundelf:
-Benimle gelirsen sana her şeyi anlatırım.
Brady:
-Şimdi söyle.
Trundelf:
-Ne yazık ki zam…
Brady:
-Şimdi söyle!
Trundelf:
-O elindeki taş, Umut Taşı. Taşın eski sahibi öldü. Şimdi ise taş, seni seçti. Sen artık Drufia gezegeninin lordusun.
Brady:
-Lord mu? Lord Brady…
Trundelf:
-Ev…
Trufer, onlara doğru büyük bir kara enerji gönderir. Trundelf, elindeki hançerle yarattığı elektrikle karşılık verir.
Trundelf:
-Gemime bin! Ben onu oyalarım!
Brady koşarak gemiye biner.
Trundelf:
-Bu güçlere nasıl kavuştun?
Trufer:
-Kıskandın mı?
İki kardeş arasında uzun bir dövüş sürer. Bu sırada Brady, çoktan havalanmıştı. Trundelf, elektrikle; Trufer ise kara enerjiyle dövüşür. Bu savaşı Trundelf kazanır.
Trundelf:
-Sen bize ihanet ettin! Seni canlı bırakacağımı mı zannediyordun?
Trufer:
-Gerek yok ki.
(Trufer bir anda yok olur.)
Trundelf:
-İllüzyon mu? Bu gücü de nereden buldu? Şimdi nerede peki?
****
Brady, gemiyle birlikte rotası önceden belirlenmiş olan Zygorian sistemine doğru gider. Ancak arkasında kara enerji hisseder. Bu Trufer’dı!
Brady:
-Sen!
(Trufer, değneğiyle yarattığı kara enerji dalgasını ona gönderir.)
Trufer:
-Seni öldürmeyeceğim. Henüz değil. Seni Drisiar’a götüreceğim.
(Trufer, Brady’nin elindeki taşı alır ve roatyı değiştirir.)
****
Trundelf:
-Aria! Aira! Beni duyuyor musun?
Aria:
-Evet, ne oldu?
Trundelf:
-Trufer’la dövüştüm. Tüm vücudu, kara enerjiyle kaplıydı. Onu yendim ama illüzyonmuş. Şu an nerede olduğunu bilmiyorum. Lord Brady alıcılarınızda gözüktü mü?
Aria:
-Hayır.
Trundelf:
-Olamaz. Bana bir gemi gönderin.
****
Drusiar:
-Biri gitti, onu kaldı. Umut Taşı bende kalacak. Ama sana hediye olarak yeni bir güç veriyorum. Başka bir bedene girebilmek…
Trufer:
-Teşekkürler, efendim.
Drusiar:
-Bu insanın bedenine gir ve diğer lordların aralarına karış. Kalan sekiz taşı da bana getir.
Trufer:
-Emredersiniz, efendim.
(Trufer, Brady’nin vücuduna girer ve gemiye biner. Drusiar’ın Yeri’nden ayrılır ve Zygorian Sistemi’ne doğru yola çıkar.)
(Drusiar’ın Yeri)
Brady:
-Zygorian Sistemi Lordları! Lord Trundelf, size gelmemi söyledi. Hangi gezegene gelmeliyim?
Aria:
-Yedinci olan gezegen, Skartif. Şahsen benim gezegenim olur.
Brady:
-Yoldayım.
(Skartif)
****
Brady, Lord Trendulf’un gemisinden iner. Ancak gemiden indiği anda Lord Aria, elindeki eldivenlerinden çıkan lazerle ona saldırır. Trufer, Brady’nin vücudunu terk eder. Aria, lazeri durdurur. Brady’i öldürmemeliydi.
Trufer:
-Merhaba, kız kardeşim Aria. Seni özledim.
Aria:
-Yaptığının cezasını çekeceksin.
Trufer:
-Öyle mi?
Trufer, 9 farklı benliğe ayrılır.
Aria:
-Bu numaranı biliyorum.
Aria, 9 illüzyonu da boşverip arkasını döner. Ardından görünmez olan Trufer’ın yerini tahmin eder ve lazer gönderir. Lazerler, Trufer’ı vurur ve Trufer yere düşer. Aria, Trufer’ın etrafında, lazerlerden oluşan bir enerji kalkanı oluşturur. Trufer, bu kalkandan çıkmayı dener ama başaramaz. Aria, enerji kalkanını hapishaneye ışınlar. Ardından onun yanına gider.
Aria:
-Sana en iyi korunan hücreyi seçtim kardeşim.
Drusiar, Trufer’ın içindeki karanlık enerjiyi tekrar alevlendirir. Trufer tekrardan acılar içinde çığlık atmaya başlar.
Drusiar:
-Seni işe yaramaz! Yapman gereken bir tek görev vardı! Onda da başarısız oldun!
Trufer, iyice dayanamaz hale gelir ve patlar.
Aria:
-Olamaz!
Patlamanın ardından Drusiar, orada belirir.
Drusiar:
-Zygorian’ın sonu geldi!
Drusiar, tek hareketle tüm kalkanı etkisizleştirir. Aria, ona lazer göndermeye çalışır ama Drusiar, bu lazeri kontrol edip geri Aria’ya gönderir.Aria, üstüne gelen büyük enerji dalgasıyla birlikte yere yığılır. Drusiar, elindeki Umut Taşı’nı çıkarır.
Drusiar:
-Bu taşı görüyor musun? Ne işe yaradığını biliyor musun? Hepinizin kendinize ait bir taşı var ancak Zygorian Sistemi’ndeki umudu koruyan taş hep buydu. Bu taş olmadan tüm sisteminiz korunaksız. Yani, sonunuz gel…
Brady, Umut Taşı’nı uzaktan kendine çeker. Elinde Umut Taşı’nı ve vücudundaki muhteşem gücü hisseder. Drusiar ise şaşkındır.
Drusiar:
-Sen bir insansın. Bunu nasıl yapabiliyorsun?
Brady:
-Her lordun farklı bir gücü var. Benimki ise bu.
Drusiar sinirlenir art arda karanlık toplar gönderir. Brady bu topların hepsini teker teker buzula dönüştürür.Ardından Drusiar’a doğru kocaman bir buzul yollar. Drusiar, kara enerjiyle bu buzulu parçalar.
Drusiar:
-Yapabileceklerinin hepsi bu kadar mı?
Brady, parçalanan buzulların yerine geçer ve Drusiar’ın arkasına geçer. Drusiar, yaşananın farkına varıp arkasını dönene kadar Brady, Drusiar’a dokunur. Drusiar’ın tüm vücudu buza dönüşür. Ardından Brady, Aria’ya döner. Şaşkındı.
Brady:
-Neyim ben böyle?
Aria:
-Seçilmiş Kişi’sin. Senin varlığın ile taşın gücü yeniden doğdu. Eski sahibi Lord Hydentroff’tan bile daha güçlüsün.
Brady:
-Kardeşin için üzgünüm.
Aria:
-Önemli değil. Zaten bize ihanet etmişti. Ama önemli soru şu: Trufer’ın Güç Taşı nerede?
Brady:
-O taşı bulmamız lazım, değil mi?
Aria:
-Ama öncesinde yapmamız gereken şeyler de var. Artık sen de bizim kardeşimizsin. Seni diğer kardeşlerinle tanıştıracağım. Sonra ben, Dünya’ya gideceğim. Lord Trundelf’i, Zygorian’a geri getireceğim.
Brady:
-Peki ben?
Aria:
-Sen ise gezegenine kavuşmaya gideceksin.
(Brady gülümser.)
SON!