Herkesin öğrenme, algılama süresi aynı mıdır? Bilgileri aynı yöntemlerle mi saklarız hayat kutusunun içinde? Her birey aynı eğitimi aynı sürede mi almalıdır ?
Bilimsel araştırmalarında kanıtladığı bir gerçek vardır ki herkesin öğrenme ve algılama süresi aynı değildir. Buna ilişkin olarak herkesin eğitim öğretim görme süresinin de aynı olmaması gerekir. Fakat Türk eğitim sisteminin biz öğrencileri ittiği kapı tam tersidir. Her şeyi herkesle aynı zamanda sindirmemiz, aynı sürede hayata geçirmemizi ister. Şu anki eğitim sisteminin zorunlu kıldığı eğitim ortaokul 4 lise 4 yıl olmak üzere 8 yıl. 8 yıllık tecrübeyle mi hayata atılacağız? Kesinlikle hayır. Hem ülke refahı için hem de gelişmiş ülke seviyesine gelebilmemiz için üniversite de zorunlu eğitim kapsamına girmelidir. Neden? Bilinçli bir toplumda yetişmiyoruz. İnsanlar sadece “okumuş” olmak için okuyor. Hayatlarına tecrübe katacak hiç bir faaliyette bulunmuyorlar. Aldığım duyumlara göre üniversite hayatı daha renkli, birey olarak kültürünüzü arttırabileceğiniz faaliyetlerin olduğu ama öğrencilerin yalnız bireyler olarak hayata tutunmaya çalıştıkları, öğrendikleri ileride de edineceğiniz meslek hakkında size tecrübe kazandıran eğitim sisteminin çok önemli bir parçası.
Herkes 4 sene üniversite okuyamaz. Gastronomi bölümü öğrencisi 4 yıl ne yapabilir ki? Bölümün kendisi belirli bir süre zaafında verdiği eğitimleri görmek, pratik yapmak dışında, teorik işlevden çıkıp artık öğrendiklerini hayat geçirmelidir.
Eğer blog konumun sınırlarını aşıp yazımı daha kapsamlı hale getirebilseydim eğitim süresini uzatmak yerine eğitim sistemini değiştirmeyi yeğlerdim.
Evet belki diyeceksiniz ki herkes okursa, kim duvar ustası olacak? Kim şu an okumamış, okuyamamış insanların işlerini yapacak? Eğer ülkenin %70’lik diliminden fazlası iyi bir eğitim almış ve donanımlıysa bu gibi işleri yapabilecek, yaptırabilecek farklı icatlar ortaya koyabilirler.
“Bir ülkenin geleceği,o ülke insanlarının göreceği eğitime bağlıdır.”
Eğitim insanlara sadece teorikte bir şeyler katmaz, kültürel anlamda hayat kutularınızı zenginleştirir. Kültürünüzün gelişebileceği en güzel yıllar lise ve üniversite yıllarıdır, farklı ülkeler gezmeden, görmeden yeni ülkeler hakkında bilgi ve farkındalık sahibi olursunuz. Zorunlu eğitim olmadıkça insanlar bu gibi kendilerini geliştirebilecek faaliyetlerden mahrum ve uzak kalırlar.
“İnsan eğitimle doğmaz ama eğitimle yaşar”
Eğitim insana ,topluma ,ülkeye bilinç kazandırdığı ,iletişim sorunlarını azalttığı gibi etkilerini düşünürsek eğitim süresinin uzun, eğitim içeriğinin dolu olması gerekir. Ülkemizdeki okumamış insanların durumunu ve yaşam şartlarını göz önünde bulundurursak Türkiye’de ne kadar çok okursan yaşam kaliten o kadar artar demektir. Türk eğitim sisteminin zorunlu kıldığı süreyi 8 yıl düşünürsek bu süre en az 10 yıla çıkarılmalıdır.