Eğitim son yüzyıllarda insanoğlunun hayatında büyük bir yer edinmeye başladı. Çünkü artık her işverenin kriterleri arasında insanların yeteneklerinden çok onların diplomaları yer alıyor. Bir insanla tanıştığınızda sizin yeteneklerinizi, kapasitenizi ölçmek yerine size sahip olduğunuz diplomalar soruluyor. İnsanlık seviyeniz,ne kadar iyi bir insan olduğunuzu tartmadan sahip olduğunuz diplomalar ve gördüğünüz eğitim sürecine göre tavır görüyorsunuz. Bunların hepsi zorunlu eğitimin dünyamıza kattığı sorunlardan.
Ülkemizin öğrenciler 4+4+4’ten 12 yıllık bir eğitim sürecinden geçiyor.Zorunlu eğitim dediğimiz şey insanları hayalleri üzerinde çalşmasını engelleyen ,12 yıl boyunca insana bağlı kalan bir zincirden farksızdır kısacası.İnsanların aklını aynı kaba sokmaya çalışarak birçok parlak fikirden ve yeniliklerden uzak kalıyoruz. Kendi adıma konuşarak bir vermek istiyorum, ben bir sporcuyum ve ileride sporla ilgilenmek istiyorum ve okulda harcadığım süre yerine spor ile uğraşsam benim kariyerim adına daha faydalı olacağına inanıyorum. Eminim ki benimle aynı düşünceye sahip birçok insan vardır. Ancak daha önce de dediğim gibiş artık iş bulmak için yeteneğe veya yüksek bir kapasiteye değil,diplomaya ihtiyacınız var.Bu yüzden çocukların üzerine çok geliniyor ki onlar ileride iyi bir iş sahibi olabilsin ve güzel bir geleceğe sahip olabilsin.Az önce kurdğum cümle ailelerimizin ve devletin düşünce şekli.Halbuki çocukların ne istediğini ve neyin gerçekten ülkemize ve kendimize neyin iyi olacağını bilselerdi,böylesine bir süreci amacımızın ve geleceğe dair hedeflerimizin dışında eğitim görüyoruz. Ben asla eğitime karşı çıkmıyorum ancak hedeflerimizden sapmamıza yol açmalarına karşı çıkıyorum. Bir de başka bir öğrenci tipinden yola çıkmak istiyorum. Mesela mühendislik okumak isteyen bir öğrenci, bu öğrenci tabii ki matematik,fizik,geometri görecek. Ama sporcu olacak birinin böyle bir eğitime ihtiyacı yok.Bu insan da tabii ki matematik gibi önemli dersleri öğrenmeli ancak mühendislik alacak bir öğrenci kadar üst düzey bir matematik öğrenmesine gerek yok. Ama yine de matematiğin temeline sahip olması gerek.Bu yüzden zorunlu eğitim 12 yıl gibi bir süre yerine en fazla 8 yıl gibi bir süre olmalı.Ardından ise çocukların yetenekleri,hayalleri ve isteklerine göre sınıflandırılma yapılmalı. Böylece hem cahil ve eğitimden yoksun bir ülkeden kurtulmuş, hem de işinden mutlu,ailesiyle arası bozuk olmayan bireyler yetiştirme konusunda adım atmış oluruz. Ayrıca bu, insanları önyargılarından arındırır ve daha mutlu bireyler yetirştirme konusunda da yardımcı olmuş olur.
Kısaca düşüncelerimi özetlemek gerekirse on iki yıl eğitim için çok fazla, bu kadar uzun bir eğitim süreci hiçbir zaman etkili olamaz.Bu yüzden çocukları yeteneklerine göre ayıklamalı ve ona göre eğitim vermeliler.Bu yüzden zorunlu eğitim sürecini kısaltıp o zorunlu eğitim sürecinde öğrencilere gerekli temeller atılmalı,ardından gelecekleri doğrultusunda yönlendirilmeliler. Bizi kaba koymaları kaçınılmaz olacaksa,bizim seçtiğimiz kaba koymalılar.
Yazımı okumak için zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.
Kaynak: bianet.org