Zorlu Tarihin Nuru Cumhuriyet

  Cumhuriyet, bu ülkede yaşayan insanların özgürlüğüdür. Özgürlük kavramı aslında çok farklı konulara dayanır. Hürriyet, insanın başkalarını kısıtlamayacak şekilde hiçbir limite bağlı kalmamasıdır. Atam, Atatürk’üm olmasa, bu ülkede kendimizin istediği şeyleri katiyen uygulayamazdık.. Ülkedeki insanların hürriyetini o ülkenin başındaki kişi belirler ve bu kişi tanrı tarafından ve ya babası yüzünden başa geçmiş ise o ülkede özgürlük yok demektir.

  Bu cumhuriyet; savaşın, mücadelenin ve sıkı çalışmanın muhteşem eseridir. Saltanatın ne kadar ilkel ve limitli bir yönetim şekli olduğunu anlayınca canını dişine takıp mücadele etmiş, döktüğü kanın yanında bir o kadar da ter dökmüştür. Türk milleti, özgürlüğüne düşkünlüğünü böyle ifade etmiştir. Türk milleti, fiziksel savaşın yanında manevi bir cumhuriyet savaşını da sürdürüp başarıyla kazandı. Tabii ki bu milletin başında Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmasa bırakın bir asrı, ilk yılını bile tamamlayamazdık. Yani ağır çatışmalar sonucu hür bir milletiz Ulu Önder’in Sayesinde…

  Mustafa Kemal Paşam, bu cumhuriyeti istikbalin kollarına bütünü ile teslim etmiş. İşin aslı, Atatürk bu yeni rejimi gençliğin yüceltmesini istedi çünkü o dönemin güncel hayatıdır gençlik. Atatürk, dünya tarihinin üstün zekalarından biriydi. Gençliğe emanet ettikten sonra gençliğe onu nasıl yükselteceklerini belirten “Gençliğe Hitabe” yi yazdı.

 

  “Ey Türk gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.”

  Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk milletimize bu cumhuriyeti emanet etti ve bunu yaparken tek istediği, bize verdiği bu şanlı tarihin hatıratını muhafaza ve müdafaa etmemizdir. Milletimiz Mustafa Kemal Paşa’ya kadar bağlı ki bu söz bir asrıdır sürüyor ve sürecek. Mustafa Kemal, ölmeden Türk gençliğinin akıllarına kazıması gereken sayısız fikirlerini dile getirmiştir. Bunlardan birisi ise şudur: “Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır. “Bu cümlede Atatürk, ben ölsem de gelecek neslin bu vatanı bir tutup sürdürmesi gerektiğini vurgulamıştır. Ulu Önder, 57 yaşında vefat etmiştir. Bu, akıllara şu soruyu getiriyor: Acaba Atatürk daha çok yaşamış olsa neler değişirdi? 

  Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk eğer daha çok yaşamış olsaydı Türkiye dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri olabilirdi. Ama bu maalesef ki mümkün değil. Bu yüzden ileri görüşlü Mustafa Kemal bu işi genliğe, istikbale bırakmıştır. Sonuç olarak, yüz yıldır devam eden bu vazifeyi coşku ile kutlamak, Türk milleti için çok büyük bir onurdur!

(Visited 36 times, 1 visits today)