silhouette hand with chain is absent and blurred sky in sunrise background

Zincirlerimiz Kırıldığında…

Son zamanlarda hayatlarımızı büyük ölçüde etkileyerek gündeme oturmuş en büyük konu: COVID-19. Yeni bir tür olarak öncelikle Çin’de ortaya çıkmış ve akabinde tüm dünyaya yayılmış olan bu virüs hepimizi evlere hapsederken aklımızda bir sürü kaygı, korku ve soru işareti oluşmasına da sebep oldu. Her ne kadar evlerde hapis gibi yaşamak bazılarımız için bir işkence haline gelse ve çoğumuzu psikolojik olarak yıkıma sürüklese de karantinanın da olumlu etkilerini üzerimizde gözlemlemek mümkün.

”Ne gibi bir olumlu taraf gözlemlenebilir böyle bir olağanüstü halde?” diye düşünüyor olabilirsiniz. Fakat aslında kendinizin de fark edebileceği üzere özgürlüğünüzün kısıtlanması özgürlüğünüzü fark etmenize sebep oldu. Çoğu zaman çağın gerektirdikleri, etkinlikler, hobiler ve artan çalışma saatleri sebebiyle ev yüzü görmeyen bizler şimdilerde evde olmaktan söylenir olduk. Bu da aslında dışarıda vakit geçirmenin, geniş alanlarda yürümenin ve hareket etmenin, sevdiklerimizle buluşmanın, onlara sıkı sıkı sarılmanın değerini fark etmemiz için güzel bir fırsat oldu.

Elbette, her şeyin  bir sonu var. Yeterli bilgi sahibi olmamamın yanında bu kötü günlerin biteceğine ve yine sokaklarda özgürce dolaşabileceğimiz günlerin geleceğine gönülden inanıyorum. O güzel günler geldiğinde de bu karantina döneminde özlemini çektiğimiz şeyleri sıkıca kavrayarak onlara fazladan bir heves duymamız insanlığımızın güzel bir göstergesi olacak. Fakat bu heveslerin genelde belirli sektörlerde toplanması ve tabiri caizse birikmesi de muhtemel.

Bu belirli sektörlerden belki de en çok rağbet görecek olanı turizm. Evde kalıp göremediğimiz yerleri düşlerken bariyerlerimiz kalktığında hayalleri gerçekleştirmemek olmaz. Bu yüzden bol bol gezip temiz hava almak ve yeni yerler görmek birçok kişinin önceliklerinden olacaktır.

İlgi gören başka bir sektör de -turizmin etkisiyle- ulaşım olacak. Herkes sevdiklerini tekrar görebilmek için, onları ziyaret edebilmek için hem şehir içinde hem şehirler arasında yolculuklar düzenleyecek. Bu sırada kargolar da gönderilecek muhakkak. Tün bunları göz önünde bulundurarak karantinanın bitişinden sonraki günlerde bizi yoğun bir trafiğin beklediğini söyleyebilirim.

Tarım da canlanacak sektörlerden olacak. Karantinadan kurtulan milletin efendileri tekrar tarlalarına dönecek ve üretim artacak. Tekrar bol keseden lezzetli meyve ve sebzelerden tüketeceğiz dolayısıyla gıda tüketimi de artacak. Umarım o günlere geldiğimizde bugünlerde yaşadığımız sıkıntıları hatırlayarak bilinçli davranır ve elimizdekilerin kıymetini düşünerek israfta bulunmayız.

Son olarak bir ekonomist olan Önder Tavukçuoğlu’nun listesinde de bulunan bir sektör olan teknolojiden bahsetmek istiyorum. Bu karantina döneminde ‘dijital’ yaşamaya başlayan bizler için karantina dönemi sonrasında da teknoloji alanına rağbetin artması bekleniyor. Fakat yine de siz teknolojiye bağlı yaşamayın. Zaten yeteri kadar sanal ortama maruz kaldığınızı unutmadan yaşayın.

Şimdiye kadar saydığımız sektörler onlara karşı rağbetin artması beklenenlerdi fakat elbette tüm sektörleri yok sayarak ilgi meselesini birkaç sektörle sınırlayamayız. Eminim ki bu dönemde istemeden de bu günler bittiğinde neler yapacağını düşünen kişiler çoğunlukta. Siz canınızı hiç sıkmayın, hayal kurmaya devam edin ve günü geldiğinde tüm dilediklerinizi belirli bir çerçevede gerçekleştirin.  Neyi en çok özlediyseniz onu yapın. Hala yanınızda olanlara şükranla sımsıkı sarılın ve sevginizi çekinmeden gösterin. Her gününüz diğerinden güzel olsun. Unutmayın, kolay şeyler yaşamıyoruz. İçinizi ferah tutun, sağlıkla kalın.

 

 

(Visited 57 times, 1 visits today)