Ailemle birlikte Dubai’ye gitmek için uçak biletlerimizi alıp uçağa bindik. Harika bir uçak yolculuğu geçirmiştim. Uçakta çocuklar için çok güzel ikramlar vardı. Ayrıca çocuklar için hediyeler de düşünmüşlerdi. Uçak inişe geçerken muhteşem Dubai manzarasını seyrettim. Havaalanından çıkıp direkt otelimize geçtik. Odaya girer girmez hepimiz yataklara atlayıp uykuya daldık.
Tatilimizin birinci günü bitmişti bile. Zaman çok hızlı geçiyordu. Çok eğleniyordum. Dubai’de çok yüksek gökdelenler, çok güzel arabalar, oteller ve alışveriş merkezleri vardı. Ertesi gün Safari Land’a gittik. Orada markası çok ama çok ünlü jipler vardı. Çölde safari yapmaya başlamıştık. Çok eğleniyordum. Bir ara takla atacak gibi olduk ve arabanın ön kısmından bir ses geldi. O sırada yolculardan biri, ”Çölde arabamı bozulur ya?” diye seslendi. Herkes telaşlandı. En yakın çöl tesisine gitmeye çalıştık ama hava acayip sıcaktı. Bir anda önümde çimenler, şelaleler, çok güzel atlar belirdi. Babam hamakta kitabını okuyor, annem alkolsüz kokteyller içiyordu ve kardeşim havuzda yüzüyordu. Anne ve babama ”Siz benden hızlı buraya nasıl geldiniz, ben arkanızda mı kaldım?” dedim. O sırada ayağım takılıp yere düştüm ve kafam kumlara gömüldü ve kendime geldim. Meğer zihnim bana bir oyun oynuyormuş.