Zeynep adlı bir kız vardı. O çok meraklı, yeni yerleri keşfetmeyi seven ve maceraperest bir kızdı. Her zaman keşfedilebilecek bir yerlere gittiklerinde her yeri keşfederdi, özellikle ormanlık yerleri keşfetmeyi severdi. O da Kristof Kolomb gibi uzak diyarlara açılmak ve yeni yerler keşfetmek istiyordu. Ayrıca tarih ve bilim kurgu tarzı kitapları okumayı çok seviyordu.
Birgün o ailesi ile İspanya’ya gittiler. Zeynep çok heyecanlıydı çünkü orada ormanlık alana yakın bir yere gidiyorlardı ve oraları keşfetmek istiyordu. Orada kiraladıkları evlerine gidince Zeynep çok şaşırmıştı. Düşündüğünden çok daha büyüktü ve şuan daha mutluydu. Eşyalarını odasına koyunca evlerinin yakınındaki ormanı dolaşmaya gitti. Ormanı çok güzel buldu. Harika çiçekler, ağaçlar vb. vardı, kendini çok iyi hissetti. Yürürken küçük bir köpek ile karşılaştı. Görüldüğü kadarıyla o köpeğin sahibi yoktu yine de etrafa baktı ve bir insan var mı diye göz attı ama yoktu, o yüzden onu eve götürmek istedi. Evin yolunu ararken Zeynep evin yolunu kaybettiğini anladı. Evini ararken bir meyve ağacının karşısına geldi. O bir portakal ağacıydı ve Zeynep bir aldı ve yedi. Tadı çok güzeldi. Birkaç tane çantasına koydu ve yola devam etti. Köpek ona yolda yol arkadaşı oldu ve sonunda evinin yolunu buldu. Çok mutluydu. Olanları annesine babasına anlattı. Ailesi ile köpeği sahiplendiler. Onlarda Zeynep’in evlerinin yolunu bulduğu için mutlulardı.
Zeynep bu olaydan sonra yanında hep bir harita bulundurdu. Harita onun keşiflerinden sonra veya bir yere giderken çok yardımcı oldu. Zeynep’in keşiflere olan duygusu hiç gitmedi ve şuan yirmi sekiz yaşında her yerleri dolaşmak istiyor.