Eğer Mark Zuckeberg’in hayatına sahip olsaydım …
Günüme sıcak bir kahve ve avokadolu omlet ile başladım. Giysilerimi giyinip dışarı çıktım. Havuzlu malikanemin bahçesinde yürüyüşün iyi olacağını düşündüm ve yürümeye başladım. Öğle, karım için bir elbise ve parfüm almak istedim.
Hemen özel jete binip İtalya’nın Milano şehrine gittim. İçimden “Keşke köpeğimi getirseydim.” dedim. Ama artık yapamam zaten. Kuş cıvıltılarının dinlerken bir ormandaymışım gibi hissetim. Ben eve dönerken herkes mutlu gözüküyordu, ben buna mutlu oldum. Eve döndüğüm zaman karıma hediye verdim, o çok şaşırmıştı. Sonra şefimi yemek siparişi vermek için çağırdım. Canlı müzik eşliğinde yaban mersini soslu kırmızı ıstakozu afiyetle yedik.
Bir sürü online görüşme yaptıktan sonra yatakta YouTube izledim, kaniş cinsi köpeğim Gregory ile oynadım. Akşam olduğu zaman dişlerimi fırçaladım ve kuğu gölü manzaralı salonuma gittim.
Saat 11’ de yatmalıyım. Biraz TV izledikten sonra yattım ve karıma iyi geceler dedim. Yarın beni yeni bir heyecan, yeni bir gün bekliyor.