Zeka Yeteneği

Bir insanın düşünme, akıl yürütme, algılama, kavrama gibi yeteneklerinin tamamına zeka yeteneği denir. Belli bir tanımı olmamakla beraber çoğu bilim insanı zekayı farklı tanımlamaktadır ve genel tanımı da hep değişmektedir.  Peki ya zeka doğuştan gelen bir yetenek midir yoksa insanların geliştiği süreçte değişikliğe uğrayabilir mi?

 

Birçok insan zekanın yeteneğinin doğumumuzdan ölümümüze kadar değişmeyen belli bir özelliğimiz olduğunu düşünür ancak zeka yaşanılan ailesel, sosyal, psikolojik ve birçok başka etkenlerle değişikliğe uğrayabilir. Bunu anlayabilmek IQ kavramından bahsedelim. IQ, zeka seviyesini veya katsayısını ölçmek için yapılan testlerin sonucuna göre verilen değere denir. IQ düzeyleri bu aralıklarla belirlenir: 0-25 arası ağır gerilik, 26-50 arası orta gerilik, 51-75 arası hafif gerilik, 76-90 arası sınır zekalı, 91-110 arası normal zekalı, 111-119 arası ileri zekalı, 120-130 arası üstün zekalı, 131-145 arası çok üstün zekalı, 146 ve üzeri ise deha olarak adlandırılır. Yıllar içerisinde beyin yapımızın da değişiklik gösterdiği gibi IQ’muz da bununla beraber değişiklik gösterir. Flynn etkisi denilen bir etkiye göre IQ’muz her 10 yılda bir 3 değer artar.

 

Bir insanın farklı özelliklerde farklı zeka katsayısı olabilir. Bunlar EQ (Duygusal zeka), SQ (Ruhsal zeka), PQ (Fiziksel zeka), CQ (Yaratıcı zeka) ve IQ (Zihinsel zeka) olarak adlandırılırlar. Bunlara incelediğimizde bir insanın matematik yeteneğinden ya da spora olan yeteneğinden tam olarak zekasını anlayamayacağımızı görüyoruz. Farklı dallarda zekaları farklı olan insanlar yaşamlarında bunları göz önünde bulundurarak meslek seçimi yapmalıdırlar. 

 

Peki eğer IQ’muzu kendi isteğimizle nasıl arttırabiliriz? Eskiden araştırmacılar zeka yeteneğinin biyolojik yollarla belirlenip değiştirilemeyeceğine inanıyorlardı. Ancak yeni araştırmalarla beraber IQ’nun artırılabileceği kanıtlandı. Beynimizin sınırlarını ne kadar zorlarsak o kadar gelişme sağlar. Günlük hayatta yaptığımız şeylerdense güvenli bölgemizin dışına çıkıp daha önce yapmadığımız ya da uğraşıp yapamadığımız şeylerin üstüne giderek beynimizi yoğun bir şekilde çalıştırabiliriz. Yaşlılıkta da olmak üzere kafamızı bir şeylere meşgul etmek hem hafızayı hem IQ’muzu geliştirebilir. Bir başka yolda ise olaylara bakış açımızı değiştirerek farklı bir zihniyet oluşturabiliriz. Başladığımız işleri yarıda bırakmak yerine sonuna kadar tamamlamaya çalışmak bizi hem psikolojik hem de duygusal açıdan etkiler. Her şeyi kendi başımıza öğrenemeyebiliriz. Bunun için bilimsel olarak kanıtlanabilen şeyleri bilir bir kişiye danışarak kafanızdaki cevaplayamadığınız soruların yanıtını bulabilirsiniz. Öğrendiğiniz bu bilgiler beyin gelişiminize katkıda bulunur. Yapılan araştırmalara göre sağlıklı beslenmek ve düzenli egzersiz yapmak da IQ düzeyimizi etkiliyor. Aynı zamanda bazı yiyecekler IQ seviyesini arttırmakta diğerlerine göre daha etkili. Brokoli, ıspanak, domates, kırmızı meyveler, omega 3 yağı, yeşil çay ve protein içeren besinler buna yardımcı olur. Bol bol kitap okuyup dil kullanımımızı zenginleştirip kelime haznemizi geliştirmek de IQ değişimine yardımcı olan etkiler arasındadır.

 

Sonuç olarak zeka, her ne kadar insanlarda farklılık gösteren ve belirli bir şey olsa da günlük yaşamımızdaki insanlardan ve yaşadıklarımız olaylardan yansıyan etkilerle, aynı zamanda kendi çabalarımız ve egzersizlerimizle birlikte değişiklik gösterebilen bir yetenektir.

 

(Visited 200 times, 1 visits today)