Okuldan çıkmıştım eve gidiyordum. Bir antika dükkânına girdim ve eşyalara baktım ve kocaman bir fotoğraf kabini gördüm ve orada olmaması gerektiğini düşündüm. Etrafımda her şey çok eskiydi vazolar, salıncaklar ve de daha fazlası. Sonra aklıma içine girip çalışıyor mu diye bakmak geldi. İçine girdiğimde her şey normaldi fotoğraf tuşuna bastığımda bir flaş patladı ve çıktım etrafta her şey çok farklıydı sanırım zaman makinesi kullanmıştım…
Dışarı çıktığımda Etrafımda uçan arabalar, ışınlanan insanlar, yüksek gökdelenler, gökyüzünde asılı binalar, evrende yolculuk eden insanlar. Belli ki artık evrendeki her yer keşfedilmişti. Ve aklıma birine yıl sormak geldi bir adamın yanına gidip yılı sordum ve yılın 5973 olduğu cevabını aldım. Ve zaman makinesine tekrar binip bir daha tuşa basıp flaş patladı bu sefer sanırım geçmişte savaşın olduğu bir zamana denk gelmiştim etrafta silahlar sıkılıyordu, bombalar patlıyordu dışarı çıktım etrafımda gördüklerime inanamadım. Silahlar, cesetler, tanklar, kasklar, yıkık binalar, düşmüş uçaklar, ilahî kitaplar, dağlar, mayınlar. Bir adam karşıma gelip silahı doğrulttu ama makine hemen arkamda olduğu için makineye bindiğim gibi butona bastım artık yılın göründüğü bölümü bulabildim. MÖ 64 yılına geldiğimi görüyordum. Antik Roma’daydım bu makine sadece zaman değil mekânı da değiştiriyordu. Sanırsam Sezar dönemiydi insanlar mutluydu saraylar vardı, Kolezyum karşımda duruyordu. Muhafızlar karşımdaydı zaman makinesi küçülüyor mu diye kontrol ettim ve cebime sığacak gibi bir kumanda oldu. Ve oradan hızla görünmeden kaçtım. Etrafım ihtişamlı yapılar ile doluydu evler, saraylar. Ama daha fazla kalamazdım makineyi büyültüp tekrardan içine girdim ve zamanı ayarlayıp butona bastım. Bu sefer 8340 yılına gittiğimde etrafta hiç insan ya da bina yoktu. İlk önce herhangi bir tarlaya geldiğimi düşündüm fakat tarlada ekin yoktu sadece toprak ve bir sürü taş vardı. Sonrasında havaya baktığımda birçok aracın atmosferin dışında hareket ettiğini fark ettim. Dünyada biyolojik savaş olmuştu bu yüzden insanlar uzaya çıkmıştı. Bu yüzden zaman makinemi ayarlayıp uzaya insanların yanına gittim. Ama orada beni pek hoş karşılamadılar hapsetmişlerdi beni etrafımda farklı türden yaratıklar, konuşan hayvanlar, lazer kapılar, duygusu olan robotlar, her türlü şey vardı burada. Bende hemen zaman makinesini büyültüp farklı bir tarihe yol aldım zamanın başlangıcına yani evrenin başına. Makineyi çalıştırıp gittim etrafımda boşluktan başka bir şey yoktu.
Fakat bir anda bir şey patladı uzakta bu Big Bang olmalıydı…
Acilen kaçmam ve Zamanıma dönmem lazımdı hemen zaman makinesine bindim ve kendi zamanıma gittim gerekiyordu. Bindim ve zamanı ayarladım ve kendi zamanıma döndüm kimse yokluğumu fark etmemiş gibiydi. Olanları aileme anlatmak için koşarak eve gittim. Ailem bunların hiç birinde inanmadı tabiki. Çantamı açtığımda kitap, defter, kalem kutu ve de zaman makinesi vardı…