Düşünün… Hepimiz en az bir kere zamanda geri gidip bir yanlışını düzeltmek istemiştir değil mi? Mesela ben bazen bir sınavda kötü not aldığımda zamanda geri gidip tekrardan aynı sınava girmek istiyorum ya da unuttuğum ödevi geçmişe gidip zamanında yetiştirmek istiyorum. Peki siz hiç geçmişe ya da geleceğe gitmek istediniz mi? Sizce zamanda yolculuk yapsaydık bunun geleceğe nasıl etkileri olurdu?
BÜYÜKBABA PARDOKSU
Bir insan büyükbabasının bir katil olduğunu bilseydi ve geçmişe yolculuk ederek onu öldürseydi ne olurdu? Bir teoriye göre kendi büyükbabasını öldüren insanın gelecekte doğması imkânsız. Bu sebeple geçmişe gidip büyükbabasını öldürmesi de imkânsız. Bilim insanları geçmişe yolculuktan doğan bu çelişkiyi büyükbaba paradoksu olarak adlandırıyor.
GEÇMİŞE GİTMEK
Queensland Üniversitesi’nden Tim Ralph ile meslektaşları süper bilgisayarlardan yararlanarak kara deliklerle zaman yolculuğu simülasyonu yaptı ve bunun en azından kuantum fiziği açısından mümkün olduğunu gösterdi. Ancak son 40 yıldır solucan delikleriyle zamanda yolculuğu hobi olarak araştıran Fizikçi Kip Thorne, yoktan madde ve enerji yaratılamayacağı için geçmişe seyahatin imkansız olduğunu söylüyor.
SOLUCAN DELİKLERİ
Einstein’ın görelilik teorisinin özel bir çözümü olan “solucan delikleri” teorik olarak evrende ışıktan hızlı yolculuk, ışıktan hızlı iletişim ve zamanda seyahate izin veriyor. Ancak bugünkü bilgilerimiz ve teknoloji düzeyimizle ışıktan hızlı bir uzay gemisi ya da zaman makinesi inşa etmemiz imkânsız.
İşte Sicim Teorisi’nin öncülerinden Juan Martín Maldacena ve Leonard Susskind, Einstein’ın “evrende hiçbir şey ışıktan hızlı gidemez” kuralını çiğneyen bu garip durumu açıklamak için Solucan delikleri modelini geliştirdiler. Bu modelde uzay ve zamandaki dolaşık fotonları mikroskobik solucan delikleri birbirine bağlıyor.
Evreni meydana getiren uzay-zaman dokusunda kestirme yollar açan Solucan delikleri sayesinde, fotonlar ışık hızı sınırını aşmadan birbirini “ışıktan hızlı olarak etkileyebiliyor”.
ÖRNEK OLARAK…
Solucan delikleri evrenin uzak noktalarını birbirine bağlayan kestirme tüneller olarak tanımlanıyor. Örneğin uzay-zaman dokusunu bir kâğıt yaprağına benzetirsek, Güneşimiz ile Dünya’yı bu kağıdın üzerine iki temsili nokta çizerek yerleştirebiliriz.
Güneş ile Dünya arasında ortalama 150 milyon km mesafe var. Bu mesafeyi de ölçekleyip küçülterek, Güneş ve Dünya’ya karşılık gelen iki noktayı 15 cm’lik bir çizgiyle birleştirebiliriz. Gerçek uzayda Güneş’ten yola çıkıp Dünya’ya ulaşmak için 150 milyon km kat etmemiz ya da kâğıt üzerinde 15 cm’lik çizgiyi izlememiz gerekecektir. Ancak teorik olarak bunu yapmak zorunda değiliz. Bunun yerine hile yapabilir ve kağıdı ikiye katlayarak, Güneş ile Dünya’yı temsil eden iki noktayı üst üste bindirebiliriz. Ardından kurşunkalemle kâğıdı delerek bir tünel açıp noktaları birleştirebiliriz.
İşte solucan delikleri de uzay-zaman dokusunu büküp katlayarak böyle bir delik açıyor. Böylece uzayda milyarlarca ışık yılı uzakta bulunan iki noktayı, örneğin iki galaksiyi anında veya birkaç saniye içinde birbirine bağlayabiliyor. Kelimesi kelimesine kâğıt üzerinde, çünkü bu teori henüz kanıtlanmadı ama gelecekte olabilir kim bilir.
Kaynak: www.khossan.com