İki bin kırk yedi yılıydı ve ben zaman makinasını yaptım. Çok mutluydum çünkü ilk zamanda yolculuğu ben yapacaktım. Valizimi hazırladım ve bin dokuz yüz yirmi yılına ışınlandım. Bir baktım ki o da ne! Karşımda ATATÜRK ! Türkiye Büyük Millet Meclisi ‘ ni açıyor. Hemen yanına gittim ve elini öptüm. Meclis açıldığı için orada bulunan herkes çok mutlu ve gururluydu. Ben de TBMM’nin açılışına tanıklık ettiğim için çok mutluydum. ATATÜRK ile meclisten çıktık. O ana tanıklık ettiğime hala inanamıyordum. Sonra biraz etrafı gezdim. Ankara o yıllarda benim yaşadığım zamandan ne kadar da farklıydı, gözlerime inanamadım. Şimdiki gibi yüksek binalar, siteler, oyun bahçeleri yoktu. Nerdeyse her yer tarlaydı!
Yolculuğumu sonlandırıp eve yani iki bin kırk yedi yılına geri döndüm. Şimdi sıra zaman makinası buluşumu gazetelere söylemek ve haber kanallarına başvuru yapmak. Tabi bu zaman yolculuğunun zararlı olup olmadığına dair test yapmak gerekiyordu ve ben bunların hepsini yapmıştım. Ve o gün hayatımda çok büyük değişiklikler olacağını düşündüm.