Bir gün aklıma bir zaman makinesi fikri geldi. Önce bütün malzemeleri topladım. Sonra işe koyuldum. Gece gündüz çalıştım. Veee… Zaman makinesi hazırdı! İşe yarıyor mu diye test etmek için içine girdim ve galiba işe yaradı! ‘2050’ yılına gittim. Orada bir sürü uçan araba vardı. Benimkine benzeyen zaman makineleri vardı. Her şey çok değişmişti. Hemen etrafı dolaşacaktım ama önce bir otel bulmalıydım. Bir otel ararken Rainbow diye bir otel buldum. Hemen içeri girdim ve odama gittim. Odama yerleştikten sonra futbol maçı olduğunu hatırladım ve hemen televizyonu açmak istedim. Ama kumandayı bulamadım. O yüzden hemen otel görevlisine gittim. ‘Benim odamda televizyon kumandası yok’ dedim. Sonra odamın numarasını söyledim. Görevli güldü ve ‘Hiçbir odada kumanda yok’ dedi. ‘Neden’ diye sordum. Çünkü bu televizyonlara hangi uygulamayı kullanarak hangi programı izleyeceğinizi söylemeniz yeterli. Bir de sesini açmak gibi ayarlar yapmak istiyorsanız ‘Sesi 14’e çıkarıyorum’ gibi ifadeler kullanmanız yeterli. Şimdi neden kumanda olmadığını anlamıştım. Maçı kaçırmamak için odama gittim. Hemen televizyonu açtım yani açılmasını söyledim ve maçı izledim. Çok güzeldi. Birkaç gün burada kaldım. Sonra buraları biraz gezdim ve zaman makinesine binip eve gittim. Orası çok güzeldi.
Ama en güzeli evimdi.