Annem her zaman onun için anlam ifade eden günlere karşı daha hassas yaklaşırdı. Her sene yılbaşının gelmesiyle birlikte büyük bir sofra hazırlanır, arkadaşlarımız davet edilir, kutu oyunu oynanarak yılbaşı kutlanırdı. Geri sayıma herkes heyecanla katılır, hediyeler sahiplerine ulaşırdı. Ancak bu sene her şey biraz farklı olacaktı.
Ablam üniversiteyi bitirdikten sonra yüksek lisans için yurt dışına gitmişti. Kardeşimle ben ise arkadaşlarımız ile olmak için annemden izin almıştık. Ablamın ve bizim evde olmayışımız annemin de gelecek olan davetlileri arayıp iptal edildiğini söylemesine sebep oldu. Annem her zaman güzel zaman geçirmemizi ister, asla fazla kuralcı olmayı seçmezdi. Annemin de iznini aldıktan sonra partiye hazırlanmaya başlamıştık. Oraya gider gitmez ortama uyum sağlamıştık. Dans ettik, eğlendik, sohbet ettik ama geri sayım dev ekranda belirdiğinde aklıma evde ailemle kutladığım yılbaşı geceleri geldi.
Geri sayım sonrası evi aradım birbirimizin yeni yılını kutladık. Eve geldiğimde annemin de aklına gelmiş olduğunu fark ettim birlikte girdiğimiz yılbaşı gecelerinin. Ertesi günün sabahı ailecek kahvaltı ederken televizyonda bir reklam belirdi. Reklamda; ‘Bir cep saatiydi ama mutlu olduğun zamanı anlıyordu ve o zaman kendiliğinden duruyordu.’ diyen bir slogan belirdi.
O an düşünmeye başladım. İnsanlar neden güzel vakit geçirirken zaman dursun ister? Neden mutluluk duygusunu sonsuz kılmak isteriz? Belki de çoğumuzun farkında olmadığı bir gerçek yatıyordur bu soruların ardında. Hayatta her zaman güzel, mutlu anlar yaşayamayız. Hayatın kendisi sürprizlerle doludur her an ne olacağı veya günümüzün nasıl geçeceğini ancak tahmin ederiz. Peki ya hayatın içinde hüzünlendiğimiz, kötü günlerimiz olmasa bilebilir miydik güzel ve mutlu günlerimizin değerini? Kısıtlanan süre ile gerçekleştirilen olaylar bize kucak açmasa bilebilir miydik zamanın değerini?
Bir deyiş vardır ya zamanın göreceli bir kavram olduğuyla ilgili. Biz gerçekten istesek tarihi geri alabilir miydik? O an masadan fırlayıp odama koştum. Her yıl yılbaşı gecesinde bize eşlik eden aile dostlarımızdan birkaçını aradım bugün akşam gelmelerini rica ettim. Sonrasında masaya geri dönüp ailemle paylaştım bir yılda neden iki yılbaşı kutlayamayız ki, dedim. Aklımdan geçen düşünceleri sundum onlara. Onların da ilgisini çekti düşünce tarzım ve hep birlikte yılbaşı gecesini yeniden yaratmaya karar verdik. Bu sefer hep birlikte olacaktık. Her yıl olduğu gibi masa annem tarafından donatıldı, babamın hazırladığı kabak tatlısı masada yerini buldu. Davetlilerin de gelmesiyle bir yılda iki birbirinden güzel yılbaşı gecesi yaşamış olduk.