Her yerde uçan taşıtlar, upuzun binalar, sokaklarda robotlar, hiçbir yeşillik alan yok, nefes alınacak yer kalmamış…Ne yapacağımı bilemiyordum. Etrafıma baktığımda bütün insanlar telefona, bilgisayara bakmakla meşguldü. Hepsi adını bile bilmediğim çeşitli teknolojik aletler kullanıyordu, birbirleriyle hiç iletişim kurmuyorlardı. Açıkçası hepsi teknolojinin birer esiri haline gelmişti. Nerede olduğumla ilgili hiçbir fikrim yoktu ama şimdiden, bu durumdan sıkılmaya başlamıştım.
İnsanlar teknolojiyi gereğinden çok kullandıkları için zaten zayıf olan ilişkilerini iyice kopardılar. Aile içi iletişim bile zarar gördü. İnsanlar gittikçe agresifleşmeye başladılar.
Artık organik tarım ve hayvan yetiştiriciliği desteklenmediği için herkes kapsüllerle beslenmeye başlamıştı. Bu yüzden hastalık oranları artıyordu ama hastalıklara da anında çözüm bulunabiliyordu. Doktorların teşhis koyamadığı, daha önce karşılaşmadıkları bir hastalık olunca hastanın kanından aldıkları numuneyi bir makineye koyarak saniyeler içinde hastalığa teşhis koyabiliyorlardı. Zaten doktorların çok fazla bir görevi yok artık sadece teşhis koyup gerisini robotlara bırakıyorlardı.
Tahmin edebileceğiniz gibi eğitim ve iş hayatında da büyük değişiklikler olmuştu. İnsanlar eğitimi zorunlu olarak görmüyordu, her şeyin ellerinin altında olduğunu düşünüyorlardı bu yüzden cahillik de artmıştı. İşlerini oturdukları yerden kolaylıkla hallediyorlardı. Zaten artık çok fazla çalışan insan kalmamıştı. Buradan bir an önce kurtulup eski zamanlardaki yaşantıma dönmeliydim, çünkü burası katlanılabilecek gibi değildi ama bunun için önce buraya nasıl geldiğimi öğrenmeliydim.
Eskiden ağaçlık olan yerler şimdi beton yığınlarından ibaret. Yürüyüş yapılabilecek, hava alınabilecek parkların yerini alışveriş merkezleri almış. Eskiden sokaklarda duyduğumuz çocuk seslerinden artık eser yok. İnsanlar dört duvar arasında sıkışıp kalmış. Çocuklar da yetişkinler gibi hatta daha çok teknolojiye esir olmuşlar telefondan, bilgisayardan başlarını kaldırmıyorlar ve bu durum gün geçtikçe daha tehlikeli hale geliyor. Tam da bu yüzden kendi evimi aramaya başlamalıydım ve buradan kurtulmanın bir yolunu bulmaya çalışmalıydım.
Tabii ki bu gelişmeler sadece olumsuz yönde değil olumlu yönleri de var. Artık dünyadaki savaşlar ve terörizm büyük ölçüde azaldı ve dünya barışının sağlanmasına yönelik faaliyetler artış gösterdi. Ülke yönetimlerinde ise eskiden beri var olan bazı problemlere çözüm bulundu. Yani askeri ve siyasal alanda büyük gelişmeler yaşandı. Sonunda evimi bulabilmiştim, her ne kadar birçok şey değiştiyse de ilginçtir ki evimdeki o tablo yerinde duruyordu. İşte, salondaki o tabloyu görünce her şeyi hatırladım. Bir zaman makinesini denemek için gönüllü olmuştum ve buraya gelmiştim. O zaman makinesini icat eden şirketi bulup yaşadığım zamana geri dönmeliydim.
Aslında bu durumların belirtileri şimdiden ortaya çıkmaya başladı ve bütün bu durumları göz önünde bulundurarak bizi çok da hoş olmayan bir gelecek bekliyor diyebiliriz. Şimdi neler olacağını kestiremiyor olabiliriz fakat bu durumu düzeltmek için çok geç olmadan bir şeyler yapmaya başlamalıyız.