Zaman Yanılsaması

Yemyeşil ve güneşli bir gündü. Ali evden dışarıya çıkıp hafta sonu gazetesini almaya gitti. Her hafta sonu olduğu gibi Ali, bahçeye çıkıp gazeteciyi bekledi. Bahçede beklerken etrafa bakı verdi ve dünyanın güzelliğini izlemeye karar verdi. Uçan renkli kelebekleri, sessizce dolaşan kedileri, bahçede oynayan çocukları izledi. “Ne güzel bir hayat.” diye düşündü. Birbirleriyle futbol oynayan çocukları izlerken, uzaktan motor sesi duydu. “Sonunda geldiler.” Diye düşündü. Ali daha kahvaltısını yapmamıştı ve aç olduğu için sabırsızlanıyordu. Sabah gazetesini alınca evine gitti ama eve girince garip bir şey fark etti. Evine girdiğinden biri yarım saat olmuştu ve bunu hiç fark etmemişti.

Sonunda kahvaltısını yemeye karar verdi. Ali genelde kahvaltı yerken gazetesini okurdu. Ali kahvaltısı bitirince giyinip yürüyüşe gitmeyi planladı. Ayakkabılarını giydikten sonra evin anahtarını aldı ve evi kilitleyip yola koyuldu. Ali yürürken biraz fazla terlediğini fark etti ve saatine baktı. Nasılsa aradan bir saat geçmişti ama Ali beş dakika yürüdüğünü düşünüyordu. Bu kadar zaman geçtiği için Ali, bir taksiye binip eve gitmeye karar verdi.

Evine vardığında cüzdanını almadığını fark etti ve “Bir dakika bekler misiniz? Evden para alacam.” dedi. Evine girerken bahçedeki sandalyeyi evin içine getirmeye karar verdi. Evine girince kolundaki saate baktı ama kolunda “taksiciye parayı öde!” yazdığını fark etti. Ali biraz şaşırdı ama çok sorgulamadan parasını aldı ve evden çıktı. Tam o sırada bahçeden gelen gürültüyle yerinden sıçradı. Bu sesi o taksiciden gelmişti. Ali taksiciye niye öyle bir şey yaptığını sordu ama taksici sadece kızıp parasını aldı. Ali’nin aklı çok karışmıştı. İlk önce kolunda gizemli bir yazı görmüştü, sonra da yabancı biri ona durduk yere kızmıştı. Gün gittikçe etrafta farklı farklı yazılar gördü ve bu durum onu ürpertmeye başlamıştı.

Bir yabancının onun evine girdiğini düşünen Ali, polisleri aramaya karar verdi. Ama polisler ona inanmadı ve Ali’nin deli olduğunu sanıp telefonu kapattılar. Ali kızmaya başlıyordu. Herkes garip davranıyordu ve her dakika kendisinin inanamadığı olaylar oluyordu. Artık Ali, çok korkmaya başladı. Evindeki insan ona henüz saldırmamasına rağmen her an kaçmaya hazırdı. Artık etrafta bulduğu notlar iyice artmaya başladı ve birisinde “KAÇ!” yazdığını görünce evden kaçmaya karar verdi. Olabilecek kadar uzağa koşarak en yakın polis istasyonuna bulmaya çalıştı ama yolun karşısına geçerken bir araba ona çarptı.

Ertesi sabah kendini hastanede buldu. Her yeri ağrıyordu ve daima acı içindeydi. Doktorlar neden o kadar koştuğunu sorunca Ali, “evime birisi izinsiz girmişti ve ondan kaçıyordum” dedi. Bunun üstüne doktorları, polisi aradı. Polisler gelince Ali, her şeyi onlara anlattı. Polisler Ali’nin anlattıklarını duyunca, onun evin gitmeye karar verdiler. Polisler geri gelince her şey belli oldu. Onlar, Ali’nin evine girince hiçbirini bulmadılar ama notları görebildiler. Bunun üzerine polisler, el yazının kime ait olduğunu bulmaya çalışırken Ali’nin not defterini buldular ve o notları asıl Ali’nin yazdığını anladılar. Ali’nin Alzheimer Hastalığı vardı ve aslında koyduğu notlar kendine uyarıydı ama Ali bunu fark etmediği için evinde tanımadığı birisi ona tehditler yazdığını sandı.

(Visited 69 times, 1 visits today)