Zaman makinesi icat etmek hayalini kurduğum bir şeydi. Eğer gerçekleştirebilseydim, tarihi olaylara müdahale etmek veya geleceği şekillendirmek gibi düşüncelerim olurdu. Ancak zaman makinesi icat etmek, büyük sorumluluklar ve potansiyel etik zorluklar içerir. İşte bu yüzden, böyle bir güce sahip olmanın sadece heyecan verici bir bilim kurgu hikayesi olmadığını anlarım.
Geçmişe gitmeyi düşündüğümde, özellikle tarihi olayların tanığı olmak istediğim anlar var. Örneğin, 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet’in ilan edildiği ana gitmek, Mustafa Kemal Atatürk ile tanışmak ve onun önemli anlarına şahitlik etmek isterdim. Ya da 1987’de Ali Sami Yen Stadyumu’nun yıkılma anına gitmek ve o dönemin atmosferini hissetmek, insanların duygularını anlamak isterdim.
Ancak zamanın akışını değiştirmek veya kişisel kazanç için kullanmak gibi düşüncelerim yok. Zaman makinesi gücünün etik ve sosyal sorumlulukları olduğunu kabul ederim. Teknolojinin bu denli güçlü bir aracını kullanmak, insanlığın iyiliği için yapıcı ve sorumlu adımlar atmamı gerektirir.
Bu nedenle, zaman makinesi fikri benim için bir macera ve öğrenme yolculuğu olurdu. Tarih ve insan doğası hakkında daha fazla şey öğrenirken, zamanın nasıl işlediğini ve hayatın değerini daha iyi anlama şansım olurdu.