Zaman Makinesi

Yıl 2070. Sokaklar ve evler artık hiç güvenli değil. Bir şekilde buradan kurtulmam lazım. Yoksa diğerleri gibi beni de vuracaklar. Kolumun içinde bir kurşun var. 6 saattir orada. Geçen her dakikada kolumu daha az hissetmeye başlıyorum. Gittikçe deliriyorum. Hayat olduğundan daha da stresli bir hale geldi. Dışarıdan gelen silah sesleri bir türlü durmuyor. Bu nedenle kulağım da ağrıyor. Onlar gelmeden hemen bir şey yapmam lazım. Hemen garaja indim. Eski arabadaki motora bir kablo bağlayıp onu da bilgisayara bağladım. Çalışacağını düşünmemiştim ama bilgisayar açıldı. İçine gerekli kodları girdim ve yandaki dolaptan bir soğan, motor yağı, bakır çubuk, pil ve biraz daha kablo çıkarttım. Soğanı motor yağına buladım ve tam ortasına bir delik açıp bakır çubuğu yerleştirdim. Sonra pil ve bakır çubuğu kablolarla bağlayıp bilgisayara taktım. Son olarak “başlat” komutunu yazıp çalıştırdım. Arabanın motoru bir anda hareket etmeye başladı. Kapıyı kitledim ve ardından motora dokundum. Parmağımı dokundurduğum anda her yer simsiyah oldu. Öldüm mü? Bu kadar erken mi? Tam da kabulleniyordum ki mavi bir ışık gördüm. Gittikçe büyüdü, büyüdü ve sonra kendimi aynı evin içinde buldum. Zaman kaybıydı demek ki. Kapıyı açtım ve karşımda bir televizyon vardı. Siyah beyaz bir televizyon. Burası benim evim değildi ki. Mutfaktan bir kadın seslendi: “Hadi! kahvaltı hazır.” Bu kadında kimdi? Beni görmemeleri gerekiyordu. Yoksa bir hırsız olduğumu sanabilirlerdi. Gizlice arka kapıdan çıktım ve etrafa bir göz attım. Buradaki şeyler çok eskiydi. Arabalar 1900’lü yıllara aitti. Yoksa zamanda yolculuk mu yapmıştım? Bu harika bir haber! 2070’e tekrar dönüp bunu satabilirdim! Tek sıkıntı araba motorunun nerede olduğunu bilmediğimdi. Kendi evimi bulursam onu da bulurdum. Koşarak evimi aramaya başladım. Evimi gördüm! Hemen içeri koşmalıyım diye düşündüm. Fakat tam da kapıyı açmıştım ki dedem aniden kapıda belirdi ve kapıya kafasını vurdu. Dedem ardında bayıldı ve cebinde şu notu buldum. “Bugün seni parkta bekliyor olacağım.” Bir saniye. Yoksa dedemin babaannemle tanışmasını mı engellemiştim? Hayır bu olamaz. Gittikçe yok olmaya başladım. Ellerim şeffaflaşmaya başladı ve yürüyemez oldum. Son saniyelerimi bir ağaca bakarak geçirdim. Sonra da yok oldum.

(Visited 4 times, 1 visits today)