Zaman Makinesi

Bugün zaman makinesi hakkındaki araştırmalarımın sonuna geldim ve bu hafta son testlerimi yapıp artık zaman makinemi bitirecektim. Son incelemeleri yaptıktan sonra eksikleri giderip zaman makinemi oluşturdum. Fakat zaman makinesi daha önce hiç yapılamayan bir icat olduğu için deneme için birini riske atamazdım. Bu yüzden zaman makinemi ilk ben deneyecektim. Bu gün hazırlıklarımı yaptım ve zaman makineme bindim. Yıl 2018’e gidecektim. Fakat işler ters gitti ve bir anda kendimi 1980ler de İngiltere’de bir şatonun içinde buldum. Resmen zamanda yolculuk değil geçmişte birinin yerine geçmiştim. Büyük ihtimalle bir prensesin yerine geçmiştim. Kocaman bir şatonun içinde kocaman bir odada ne yapıyor olabilirdim ki. Hemen bu durumu düzelten gerekiyordu zaman makinesini tamir ederken bir anda kapı çaldı. Ve bana yemek saati geldi kraliçe sizi bekliyor dediler. Ben 5 dakikaya geleceğimi söyledim. Bu yüzden hemen zaman makinesini tamir etmeliydim. Tam olarak bitiremeden de bu konumda olmaktan iyidir diye tekrardan zaman makinesine döndüm. Tekrar eve dönmem gerekliydi fakat bu sefer de kendimi ıssız bir adada buldum. En azından şatodan iyidir diyip malzeme toplamaya ormana doğru koşmaya başladım. Ormana doğru giderken bir ses duydum ve bu bir inleme sesiydi etrafa bakınırken yavru bir orangutan gördüm. Sakince yanına yaklaştım. Eline bir kıymık batmıştı. Yavaşça çıkarmaya çalıştım ve sonunda çıkardım. Orangutan da teşşekkür olsun diyedir herhalde bana bir muz ve bazı aletler verdi.
Hemen makinenin yanına geri döndüm ve makineyi bu sefer tamir ettiğimi düşünerek zaman makinesinde yolculuğumu başlattım. Bu sefer istediğim yere yani evime ulaşmıştım.

(Visited 8 times, 1 visits today)