Yüzyılın Coşkusu

Ey Türk gençliği, bayraklar asıldı mı? Ayın 29’unda her kafamızı çevirdiğimiz yerde al bayrağımız dalgalanıyor mu? Bu yıl Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümünü kutlamanın heyecanı ve coşkusu, yüreklerimizdeki milli gururu ve vatan sevgisini bir kez daha alevlendiriyor. Türk milletinin Cumhuriyet’e olan bağlılığı, gökyüzünde rengarenk bir şölene dönüşmüş durumda.

Gelinler gelinliğine, damatlar damatlığına, sokaklar bayraklarla süsleniyor. Her köşede, her caddede, her meydanda, Atatürk’ün mirası olan Cumhuriyetimizin değerleri yüceltiliyor. Bu vatanın her karış toprağı, tarihin derinliklerindeki kahramanlıkları hatırlatır gibi bayraklarla donanmıştır. Sokaklar, caddeler, meydanlar, binalar, köprüler; her yer kırmızı-beyaz ve ay yıldızlı renklerle süslenmiş, birbirine kenetlenmiş Türk milletinin coşkusuyla dolup taşmaktadır.

Tarihimizin en parlak sayfalarından biri olan Cumhuriyet’in ilanı, Türk milletinin tüm zorluklara rağmen kazandığı bir zaferdir. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk hiç yılmadan, pes etmeden demokrasiyi, hürriyeti ve insan haklarını tüm dünyaya göstermiş; Türk milletine ilham, umut vermiştir. Onun liderliğinde, milletimiz bağımsızlık mücadelesinde eşsiz bir direniş göstermiş, kendi kaderini yazma kararını tüm dünyaya duyurmuştur. Atatürk’ün düşünceleri ve fikirleri Cumhuriyetimizin temelini oluşturmuş; insan haklarına ve demokrasiye olan vurgusu, Türk toplumunda derin izler bırakmıştır.

Türk halkının Cumhuriyeti, sadece bir siyasi rejim değil, aynı zamanda bir milli diriliş ve yeniden doğuşun sembolüdür. İşgal altındaki topraklarda başlayan Kurtuluş Savaşı, halkın bütün varlığıyla vatan topraklarına sahip çıkma azmi ve inancıyla yazılan kahramanlık destanıdır. Bu destansı mücadelenin ardından 29 Ekim 1923’te Cumhuriyetin ilan edilmesi, tarihin akışını değiştirmiş, bir dönüm noktası olmuştur. Bu tarih; Türk milletinin iradesini, bağımsızlık ve özgürlük aşkını, tüm dünyaya gösterdiği bir beyandır.

Bu anlamlı dönemde, Atatürk’ün mücadele dolu hayatı ve onun fikirlerinin Türk milletinin ufkunu nasıl aydınlattığı unutulmamalıdır. O, Türk ulusunun bağımsızlık ve modernleşme mücadelesinde, demokrasi, hürriyet ve eşitlik ideallerini rehber edinmiş, Türkiye’nin çağdaş bir devlet olma yolundaki temellerini atmıştır. Atatürk’ün öncülüğünde gerçekleştirilen inkılaplar, Türk toplumunun sosyal ve kültürel yapısını dönüştürmüş, Türk milletinin modern dünyada saygın bir konumda olmasının temelini atmıştır.

Cumhuriyetimizin tarihi, bize sadece bağımsızlığımızı değil, aynı zamanda birlik ve beraberlik duygusunu, milli dayanışmayı ve geleceğe olan inancı öğretmiştir. Bu anlamlı tarih, Türk halkının ruhunda derin izler bırakmış, gelecek nesillere de miras olarak bırakılacak en değerli hazinelerden biri olmuştur.

Bugün, Cumhuriyetimizin 100. yılında, Türk milleti olarak geçmişimizle gurur duyuyor, geleceğe umutla bakıyoruz. Atatürk’ün gösterdiği yolda, demokrasiye, hürriyete ve insan haklarına olan inancımızı her zaman canlı tutmak için çalışacağız. Bu topraklarda dalgalanan bayrağımız, Cumhuriyetimizin 100. yılında da 200. yılında da göklerde özgürce dalgalanmaya devam edecek. Bizler, Cumhuriyetin değerlerine olan inancımızı her daim yüreklerimizde taşıyacak, Atamızın biz Türk gençliğine bıraktığı bu emaneti gelecek nesillere en güzel şekilde aktarmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti, yaşasın Türk milleti!

(Visited 12 times, 1 visits today)