Esaretten özgürlüğe açılan penceremiz cumhuriyetimiz yüz yaşına girerken adeta dalları ve yaprakları dört bir yana uzanmış ulu bir çınar gibi gölgesi bizi serinletmekte ve yağmurda altına sığındığımız ağaç gibi bizi korumakta. Bu ulu çınarın yaprakları halen yeşil, gövdesi ve dalları sağlam ve dinç. Bir insan için ihtiyarlık sayılan yüz yıllık yaş, cumhuriyetimiz için oldukça genç ve enerjik.
Bundan yüz yıl önce parçalanmış ve paylaşılmış bir vatan, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ve onun gibi vatansever arkadaşları tarafından düştüğü tehlikeden kurtarıldı. Bir bir emek ve fedakarlıkla yeniden ayağa kaldırıldı. Savaşla, acıyla, kanla, gözyaşıyla yoğrulan topraklara özgürlük tohumları saçıldı. Çekilen çileler, verilen emekler dökülen kan ve ter karşılıksız kalmadı. Türk milletinin emek ve fedakarlığı ebedi olarak özgür, eşit ve adil bir şekilde yaşanacak cumhuriyetle süslenmiş bir yaşam biçimi olarak hayata geçirildi. Bu nedenle cumhuriyet hepimiz için bedeli Atalarımız tarafından fazlasıyla ödenmiş bir armağan olarak bize miras kaldı. Bu armağan bu topraklara ve bu halka çok yakıştı.
İnsan olarak aldığımız nefes, içtiğimiz su gibi her gün hayatımızda olan cumhuriyet kazanımları ancak kaybedildiğinde kıymeti anlaşılacak değerlerdir. Böyle bir durumda kalmamak için cumhuriyeti ve kazanımlarını her şeyden daha çok korumalı ve daha ileriye götürmeliyiz.
Bunun için üzerimize düşeni yapmak için çabalarken bize cumhuriyeti armağan eden Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve diğer atalarımızı minnet ve saygıyla anmalıyız.
YÜZ YILLIK ÖZGÜRLÜK CUMHURİYET
(Visited 20 times, 1 visits today)