Yüz bulma ve yüz tanıma sistemleri geçtiğimiz yıllarda bilimsel araştırma grupları ve piyasa tarafınca fazlaca geniş ilgi görmüştür ve halen bu sistemlerin gerçek zamanlı uygulamalarının geliştirilmesi oldukça zorlayıcı bir branş olarak görülmektedir. Halka açık yerlerde milyonlarca kamera, akıllı telefon izleme ve yüz tanıma şeklinde teknikler bu ülke tarafından kullanılıyor. Yüz bulma ve tanıma teknikleri gerekli koşulların sağlandığı ortamlarda oldukça iyi sonuçlar vermelerine karşın, ortam şartlarındaki küçük değişimlerde yüz bulma ve tanıma problemi büyük ölçüde çözümsüz kalmaktadır. Hatta dünyanın en gelişmiş gözetim teknolojisi Çin’de diyebiliriz.
Uzun bir süredir Çin bu tür teknolojilere yatırım yapıyor. Ülkede bu alanda birtakım şirketlerin olduğu ve sayılarının arttığı söyleniyor. Her geçen sene bu tür teknolojilere daha fazla yatırım yapılıyor. Çin tarafından yapılan açıklamalarda şüpheli insanların yakalanmak istendiği belirtiliyor. Ancak burada şüpheli insanlar olarak tanımlananlar emniyet yetkilileri, gazeteciler ve uluslararası öğrenciler. Çin kısacası herkesi yakın takip altına almak istiyor. Bu durum halk ve uluslararası ilişkilerde bazı tartışmalara yol açtı. Konuyla alakalı tartışmalar henüz yeni değil. Henan Eyalet Hükümeti tarafınca gösterilen bir belge ortalığı daha da karıştırdı. Bu belgeye bakılırsa ortalama olarak 3000 ek yüz tanıma kamerası alındı. Ayrıca şahsi dosyaları derleyen bir sistem planı tekrar veri tabanına entegre edildi. Ayrıca makine öğrenmesi ve bilgisayarda grafik işleme toplulukları da yüz bulma ve tanıma çalışmalarına dâhil olmuşlardır. Son olan gelişmeler insanların kafasında özel hayatın gizliliği konusunda sorulara yer açtı.
Kolluk kuvvetlerinin yüz tanıma verilerini toplaması kolayken vatandaşların bu durumu göz ardı etmesi güçtür. Yüzler her zaman herkese açıktır ve insanlar şifre değiştirir gibi yüzlerini değişemezler. Yüz tanıma verileri sıklıkla daha yargıç önüne çıkmamış, suçluluğu ya da masumluğuna karar verilmemiş insanların mugshot fotoğraflarından elde edilir. Yüz tanımanın sık kullanılmasına ve teknolojideki ilerlemeye rağmen yüz tanıma verilerinin hatalı olma eğilimi vardır. Hatta FBI, kendi mahremiyet değerlendirmesinde, sistemin aynı kişinin diğer fotoğraflarını doğru bir şekilde saptamak için yeteri kadar güvenilir olmayabileceğini ve yanlış tanımlamaların oranının artmasına neden olacağını kabul etti. Yüz tanıma ifade özgürlüğünü kullanan insanları hedeflemekte kullanılabilir. Örneğin Freddie Gray’in ölümüyle alakalı protestolarda, Baltimore Polis Departmanı toplumsal medyadaki fotoğrafları kullanarak protestocuların kimliğini tespit edip tutukladı. Georgetown Center’ın, Mahremiyet ve Teknoloji üstüne hazırladığı bir raporda, analiz edilen 52 ajanstan sadece birinin -Ohio Adli Soruşturma Bürosu- bu teknolojiyi kullanarak ifade özgürlüğünü kullanan insanları tespit etmeyi açıkça yasaklayan bir yüz tanıma politikası var. Çok az yüz tanıma sistemi suiistimal olasılığa denetlenmektedir.
Dünyadaki en gelişmiş gözetim teknolojisi Çin’de. Halka açık yerlerde milyonlarca kamera, akıllı telefon izleme ve yüz tanıma şeklindeki teknikler bu ülke tarafınca kullanılıyor. Çin tarafından meydana getirilen açıklamalarda şüpheli kişilerin yakalanmak istediği belirtiliyor. FBI, sistemin aynı kişinin öteki fotoğraflarını doğru bir şekilde tanımlayacak kadar güvenilir olmayabileceğini kabul etti ve bu da sahte kimlik tespitlerinin artmasına neden olacak. Kötüye kullanım olasılığı açısından çok az yüz tanıma sistemi denetlenmektedir. Dolayısıyla yüz tanımanı uzun süreli kullanımı insanlarda paranoya ve güvensizlik yaratacağı için kullanımı belirli bölgeler dışında durdurmalı.