Merhaba,
Benim adım Miray, 5-B sınıfı öğrencisiyim. Size çok ilginç bulduğum ve çok sevdiğim yunusları anlatacağım.
Yunuslar her zaman çok ilgimi çekmiştir. Ben yunusları filmlerde, denizde görüp hayranlık duyuyordum. Bu konuyu araştırdığımda hayranlığım ve şaşkınlığım daha da arttı.
Yunuslar da yarasalar gibi yönlerini bulmak ve avlanmak için seslerini kullanırlar. Yüksek frekanslı sesin objeleri ya da diğer canlılara çarpıp, yansıması sonucu oluşan ekodan faydalanırlar.
Günde 14 kiloya kadar balık tüketebilirler. En sevdikleri avlardan biri ahtapotlardır.
Yunuslar balık değil memelidir. Yunusların memeli canlılardan olduklarını biliyor muydunuz?
Tüm memelilerden farklı olan yunusların bebekleri anne karnından kuyrukları önde çıkar. Her yunusun kendine has bir ıslığı vardır. Yunuslar her 2 saatte bir kendini yeniler, bu sayede derileri pürüzsüz olur, yaraları kolayca iyileşebilir ve kopan parçalar yeniden oluşabilir. Gözlerinin retina kısmında oluşan bir katman nedeni ile gece görüşleri vardır. Yunuslar, gece aynı gündüz gibi görüşe sahiptir. 20 saniye ile 30 dakika arasında aralıklarla nefes almak için su yüzeyine çıkarlar.
Toplam 43 farklı türü olan yunusların, 38 türü denizde yaşar, 5 farklı türü ise nehirlerde yaşamaktadır. Mesela katil balina bir yunus türüdür. Yunusların ortalama ömrü 17 yıldır fakat bazı türler 50 yaşına kadar yaşayabilir.
Yunuslar su yüzeyinden 6 metre yükseğe sıçrayabilirler. Ben bu kadar sıçrasam voleybolda süper smaçlar vurardım. Ayrıca yunuslar 260 metre derine de dalabilirler.
Yunusların gemilere yakın yüzmelerinin nedeni bu şekilde yüzerken daha az enerji harcamalarıdır.
2 – 40 arasında gruplar haline dolaşır, sayıları 5 ile birkaç yüz arasında değişen gruplar (sürü) halinde yaşarlar. Yunuslar çok sosyal canlılardır.
Tüm bu özellikleri düşündüğümde aklıma gelenler; keşke insanlar da yunuslar kadar özgür ve mutlu olsalar, onların da yaraları hemen iyileşse ve yunuslar gibi beraber mutlu olarak yaşayabilseler.