Bir cuma günü parkta yürüyüşe çıktım. Ama biraz mutsuzdum. Bir yavru kedi sahiplenmek ve ona harcamak için tam bir aydır para biriktiriyordum ama henüz bir kedi sahiplenemedim. Sonrasında moralimin düzelmesi için dışarı çıktım bir tane simit ve portakal suyu aldım, yürümeye başladım. Yürürken parkın yanındaki sitelerde oturan arkadaşım Çilek’i hatırladım. Hemen onun yanına gittim ve dışarıda oturup biraz sohbet ettik. Ardından beraber gezmeye çıktık. Biraz kuruyemiş alıp gezmeye devam ettik. Yürürken cebimden bir kağıt parçası yere düştü. Bir adres ve bir not yazılıydı: ”Bu adrese gel.” Biz Çilek ile şoka girdik. Yazan adres bulunduğumuz yerden yani Çileklerin sitesinin altındaki parktan tam bir buçuk saat uzaktaydı. Başladık yürümeye. Ama sadece yirmi dakika yürüyebildik. Çünkü hava biraz soğumuştu ve rüzgar başlamıştı. Cebimde para vardı bir taksiye binmeye karar verdik. Bir taksi çevirdik ama o da çok uzun sürmedi çünkü bizim şansımıza taksi bozuldu. Kalan bir saatlik yolumuza başlamadan önce biraz su içtik. Sonrasında başladık yürümeye. Adrese vardığımızda telefonuma bir mesaj geldi. Tanımadığım bir numara, “Haydi içerin girin.” diyordu. Biz önce bunun bir şaka olduğunu, sonra ne kadar tehlikeli bir şey olduğunu düşündük. Buna nasıl cesaret etmiştik, yaptığımız şey çok tehlikeliydi, bu not belki de başkasına aitti. Hemen geri dönmeye karar verdik. Tam arkamızı döndük geri gidiyorduk ki içeriden ablam çıktı. “Hadi gel sana şaka yaptım ben buradayım” dedi. Biz şaşırdık ama rahatlamıştık. İçeri girdiğimizde benim için hazırlanmış çok güzel bir doğum günü bulduk. Bir sürü tanıdığım insan vardı ailem, arkadaşlarım. Bu sürprizin en güzel yanı ise ailemin benim için sahiplendiği kedi idi. Benim için unutulmaz bir anı oldu.