Sabahın erken saatlerinde yatağımdan kalkıp penceresinden bahçem gözüken mutfağıma doğru gittim. Önce bir bardak su içtim daha sonrasında da dışarı çıkıp bakkala doğru gittim. Bakkaldan kahvaltı için 2 ekmek aldım ve geri evin dönüş yolunu tuttum. eve ulaşmıştım tam o sırada bahçeden gelen gürültü ile yerimden sıçradım ve gözlerime inanamadım.
Karşımda bir yabıncı gördüm. Elimdeki poşetleri yere bırakıp yabancının yanına doğru sessiz bir şekilde gittim ve kafasına vurmam ile birlikte yere yığıldı. yabancının yüzünü çevirip bakmam ile birlikte şoka uğramıştım bu kişi kuzenimdi. Ancak benim aklımdan bugün geliceği çıkmıştı o yüzden ona vurduğum için çok kötü hissettim ve kuzenimi içeri aldım. İçerdeki odalardan birine yatırdıktan sonra kahvaltı için bir şeyler hazırladım ve yemeğin kokusunu alan kuzenim kafasını tutarak kendisine ne olduğunu sordu. Bende ona durumu açıkladım ve o da bana hak verdi. Ardından ben kuzenime buz torbası verdim ve kahvaltı etmek için yemek masasına oturduk. Yemekte yolculuğunu anlattı bana ve gelirken yaşadığı aksiliklerden bahsetti. Kuzenim Ahmet Almanya’nın Berlin şehrinde ikamet etmekteydi. Kendisi ayrıca çift vatandaştı yani hem Türk hem Alman. Kahvaltı bittikten sonra masayı topladık ve onu dışarı çıkarttım, yaşadığım bölgeyi gezdirdim. Bölgeyi çok beğenmek ile birlikte bu bölgeye taşınmak istediğini de söyledi ancak onun kurulu bir düzeni vardı bu yüzden gelemezdi.Eve döndüğümüzde saat geç olmuştu ve aynı zamanda yorucu bir gün olmuştu. Eve geldiğimizde ikimizde erkenden uyuyakalmıştık bile.
Sabah yeni birgüne uyandıktan sonra çantalarımıza 1 haftalık kıyafet hazırlayıp memleketimize gitmek için arabaya doğru yöneldik. Yola koyulduktan sonra arabamıza benzin almak için 10 kilometre sonra durduk ve 10 dakikalık bekleyişin ardından geri yolculuk kaldığı yerden devam etti. Yaklaşık 30 dakika sonra Ankara il sınırlarından çıkmıştık bile. Yol gayet kalabalıktı bu sebepten dolayı yavaş yavaş ilerlemekteydik. ancak 5 kilometre sonra yoldaki kalabalık azalmıştı. Yolun uzunluğu beraberinde açlık ve uykuyu da getiriyordu bu yüzden kuzenimle birlikte ilk dinlenme tesisi noktasında şoför değişimi için anlaşmıştık. yol boyu yapılan uzun sohbetler yorgunluğu alıp götürmüştü. Dinlenme tesisleri bölgesine geldiğimizde yolun ne kadar hızlı geçtiğini fark ettik ve yolun sağ tarafında bulunan girişlerden yemek yemek ve biraz dinlenmek için girdik. Yemeklerimizi yedikten sonra çay içtik ve arabamızı yıkattık ardından hesabı ödeyip kalktık ancak başımıza geleceklerden habersizdik. Arabayı artık kullanma sırası bendeydi. Saatte epey geç olduğundan dolayı kuzenim arka koltukta uykuya dalmıştı bile. Yola koyulduktan sonra 2 araba yanımıza geldi ve sıkıştırmaya başladı. Dertlerinin ne olduğu aşikardı. Yarış. Onlarla yarışabilecek güçte bir arabaya sahiptim ancak beni sıkıştırıyorlardı ve kaza yaptırmaya çalışıyorlardı. aradan 30 saniye geçtikten sonra arkadan bir araba daha yanaştı ve tamponuma çok yakın sürmeye başladı. Ardından gaza basmamla birlikte hepsi geride kalmıştı ve yaklamaya çalıştılar ancak onlar yakalayana kadar kuytu bir köşeye çekip saklanmıştım. Araçların gittiğini gördükten sonra yoluma koyuldum. Ardından memleketime ulaştık ve orada teyzemlerin bulunduğu eve gittik. bizi hiç beklemediklerini söylediler ve içeri aldılar.