Kuşkusuz ki cümle harf olmadan kurulamaz . Sanat da aynı kadere sahiptir . Matematiğin yokluğunda sanat da yokluk içerisinde bulunur. Sanat tartışmaya çok açık bir konu olmasına karşın dallara ayrılarak daha rahat incelenebilir. Resmi ele alalım, portreye yapılan her ince vuruş bir anlam ifade etmektedir. Aynı zamanda her ince vuruşun portreyle bir açısı vardır. Fırçanın alanının ne kadar geniş olduğu da resmi resim yapanlardandır.
Daha ayrıntılı ve sürükleyici detaylarla konuyu pekiştirelim. Bir kitap düşünün. O kitapta sadelik olmadığını , yazarın kendi fikirleriyle değil de kulaktan dolma fikirlerle o yapıtı piyasaya sürdüğünü, kitabın sayfa sayısının okuyucuyu küçümser nitelikte bir deste sayfadan oluştuğunu düşünün . Yazar için ne düşünürdünüz. Ne cüretle böyle bir yapıtın sizin vaktini çaldığını düşünürdünüz. Aklınıza ne denli uygunsuz sözcüklerin gelebileceği de düşüneceğiniz yadırganamaz gerçeklerden olacağı aşikar.
Bir galaksi düşünün . Güneşsiz, soğuk . Hiçbir organizmanın yaşayamadığı bir galaksi. Gezegenlerin ahenk içinde dönmediği , yıldızların geceleri oyun oynamadığı bir galaksi. Yörüngelerin , gezegenlerine küstüğü sırtını çevirdiği bir galaksi. Var olabilir miydi? Galaksideki potansiyel barındıran gezegenlerde yaşam belirtisi bulunabilir miydi? Kuvvetle muhtemel mikroorganizmalar bile doğal yaşama alanlarında yaşayamayacak acizlikte olurlardı.
Bir çiçek düşünün . Ona mineral ve vitamin sağlama görevi bulunan köklerinin olmadığını , konumu açısından güneş alabilecek bir yerde bulunmadığını , hayat küstüğünü düşünün . Her gün ona tatlı dille yanıt verilmediğini , diyaloğa girilmediğini düşünün . Bir arı bile çiçekte bulunan ,kendisine faydalı olarak gördüğü yiyecekleri almaya gelerek kendine zahmet vermek istemez , kelebekler konacak yer bulamazdı.
Bir vücut düşünün. Ortalama bir insan vücudu olsun fakat. Organlarının iflas ettiğini düşünün . Böbreğinin yeterli süzme faaliyetini yapacak kapasitede olmadığını ,pankreasın insülin direncini dengede tutacak mentaliteye sahip olmadığını, kalbin arkadaşları yüzünden hayata küstüğünü düşünün. Gözlerin, insanın rehberi olmaktan vazgeçtiğini beyinde , tüm nöronların yok olduğunu düşünün. Beyin vücuda zorunlu olan komutlarda bulunamaz ve önce bitkisel sonra da bedensel ölüm gerçekleşirdi.
Sanat adı altında yapılan tüm çalışmalar az çok bir hesap içerisinde bulunarak ortaya konulmuştur. Gerek bariz gerekse detaylarda bulunan bu matematiksel hesaplar ve dokunuşlar sanatı sanat yapan şey olmakla birlikte , evrenin dahi oluşumunda önemli yerlere sahiptir. Sanatın içinde matematik , matematiğin içinde sanat vardır. Elbet aynı düşünce yapısında olmayan insanlar için evrenin bu muazzam gerçeğini değiştirmek ne acı!