Her sabah olduğu gibi bu sabah da aç uyandım. Annem bu gün işe gidemez haldeydi. Babam ise yeni bir iş için hala yurt dışındaydı. Kendisini iki ya da üç yıldır görmüyorum. Yıllarca biriktirdiğimiz bütün parayı bir uçak bileti gerekçesiyle harcamıştık. Hiç birimizin gönlü el vermese de mecburduk. Sabah aç uyanmanın ne demek olduğunu iyi bildiğini sananlar, en kötü iki saat sonra karınlarını doyuruyorlar. Ancak biz ve birçok insan belki de her sabah aç uyanıp akşama kadar yemek yemiyoruz. Şu anda saat sekiz ve biz şimdi bir şeyler yiyeceğiz. Okulda yorulmuş olmam da beni daha çok acıktırdı ama alıştım zaten. Bazen enerjimi fazla harcamak istemiyorum, çünkü daha çabuk acıkıyorum. Ben eğer günde soframıza iki öğün yemek girerse, çok nadir oluyor, o zaman bir sonraki gün koşup oyun oynayabiliyorum. Derslerime iyi çalışıp ailemi yurt dışında daha güzel bir evde ağırlamayı düşünüyorum.
Yani günüm genelde bu şekilde geçiyor ancak hayata olumlu bakmayı da biliyorum. her zaman aç olsam da gününe gün katıp beş öğün yemek yiyemesem de hayatımı ve ailemi sevmeyi öğrendim.