Bir ay önce doğup büyümüş olduğum, babaannemlerin hâlâ yaşadığı ve çok sevdiğim mahalleye gitme kararı aldık. Çok mutlu ve heyecanlıydım.
Oraya gittiğimizde ve etrafı gördüğümde babama yolu karıştırma ihtimalimizin olup olmadığını sordum. O da bana yolu karıştırma ihtimalimizin olmadığını söyledi. Açıkçası ben hala yolu karıştırdığımızı düşünüyordum çünkü etraf çok değişmişti. Etrafta neredeyse bir tane bile ahşap ya da taş ev yoktu. Etrafa biraz daha dikkatli bakınca görebildim bizim eski evimizi ve babaannemin şuan oturduğu evi fakat mahallenin geri kalanı çok değişmişti. Ahşap ve taş evlerin yerine her yeri beton binalar ve evler kaplamıştı. Gördüklerime inanamıyordum. Ayrıca eskiden yaşlıların oturduğu huzurlu evlerde garip görünümlü gençler oturuyordu. Eskiden küçük bir çeşmenin olduğu yerde kocaman bir alışveriş merkezi vardı. Manavlar büyük marketlere dönüşmüştü. Babaannemin küçük ahşap evinden çıkıp bize doğru geldiğini görene dek o mahallenin benim büyüdüğüm mahalle olmayacağını düşünüyordum. İlk başta rahat davranmıştım çünkü o mahallenin eskiden yaşadığımız mahalle olduğu ihtimali aklımın ucundan bile geçmemişti ama sonra babaannemi orada görünce çok şaşırmıştım. Babaanneme ne kadar şaşırmış olduğumuzu anlatınca o da gerçekten şaşırmış olduğunu ve mahallenin kısa zaman içinde ne kadar değişmiş olduğunu söyledi. Eski arkadaşlarımın hiçbiri artık bu mahallede yaşamıyordu, hepsi başka yerlere taşınmışlardı. Birkaç gün sonra oradan ayrılma vakti gelmişti. Babaannem bize çok yalnız olduğunu, ona daha çok ziyarete gelmemizi istediğini söyledi ve biz de kabul ettik.
Oradan ayrıldığımızda hala şok içindeydim çünkü o mahalleyi öyle görmeye alışık değildim. Babaannemi her iki haftada bir ziyarete gittik ve mahallenin görümüne az da olsa alışmaya başladım.