Yıldızların Peşinde

Etraf kapkaranlıktı. Çimenlerin üstüne uzanmış yıldızları seyrediyordum. Tek ışık kaynağı yıldızlardı. Nasıl bu kadar güçlü parlayabiliyorlardı? Keşke bir yıldız olsaydım diye düşündüm: özgür, etrafına ışık saçan, parlayan ve epey rahat bir yıldız. Dünya umurunda mıdır bir yıldızın? Böyle konuştuğuma bakmayın, normalde bu kadar karamsar değilimdir. Daha yeni işten kovuldum; hayatım ne yöne gidiyor, hayatımla ne yapmam gerekiyor hiç bilmiyorum. Gökyüzüne baktım; hadi yıldızlar, bana bir yol gösterin. Bir dakika, bir dakika bir yıldız mı kaydı? Evet , evet bir yıldız kaydı! Şimdi de yer değiştiriyorlar. Nasıl olur bu? Bana bir mesaj mı vermeye çalışıyorlar. O an içimde bir his oluştu, tarif edemeyeceğim bir his. Neden bilmiyorum ama o kayan yıldızı takip etmek istedim. Kalktım ve peşinden koştum. Nereye, kime gideceğimi bilmiyordum. Neler olacağını da bilmiyordum. Fark eder miydi onu da bilmiyordum. Sadece bir yıldıza güveniyor, onun rehberliğinde ilerliyordum. Karanlık bir yolda, sadece bir yıldızın ışığıyla ilerliyordum. Belki de o yıldız benim ruhumu yansıtıyordu, ruhumun ışığıydı, o yüzden onu takip ediyordum.

Yıldızı bir süre takip ettim, sonra küçük bir köyde yıldız durdu. Benim de durmam gerekiyordu. Etrafa bakındım, cırcır böceği sesleri duyuluyordu. Çok huzurlu bir atmosfer vardı. Yanımda aniden yaşlı bir kadın belirdi, kimin nesiyim, nereden geliyorum sordu. Evlerinde misafir etmeyi teklif etti. Ben de hava karanlık olduğundan, bir de yıldızın beni buraya yönlendirmesinin bir amacı olduğunu düşünerek davetini kabul ettim. Yaşlı kadın ve eşi beni çok sıcak karşıladı. Onlara nasıl geldiğimi anlattım. Beni tuhaf karşılayacaklarını düşündüm ama hiç garipsemediler. Yaşlı kadın, “Yıldızlar ruhun bir parçasıdır, kendi ruhumuzu dinleyemediğimiz zamanlarda bize bir yol gösterici olurlar.” dedi. Ne güzel söylemişti. Uzun uzun sohbet ettik, bir onlar anlattı, bir ben. O gün orada kaldım. Sabah olunca, yaşlı teyze beni köy halkıyla tanıştırdı, herkese hikayemi anlattı. Herkes beni anlıyormuş gibiydi, kimse yadırgamadı, kimse bir yıldızı takip edip de buralara gelmiş demedi. Çok iyi insanlara benziyorlardı, sanki hayatın anlamını kavramışlardı ve huzurlu yaşıyorlardı. Gökyüzüne baktım, sabah olmasına rağmen yıldız hala olduğu yerde duruyordu. Yaşlı kadın sanki beni anlamış gibi dedi ki: “Yıldızlar ruhun bir parçasıdır dedim ben sana. Ruhunun bir parçası sabah olunca kaybolur mu hiç?” Yüzümde bir tebessüm belirdi. Yıldız kendi etrafında dönüyordu, anladım ki gitme zamanı gelmişti. Yaşlı teyzeye ve diğer köy halkına sarıldım ve onlara veda ettim. Belki tekrar yolum buraya düşerdi, kim bilir?

Yıldızı takip etmeye başladım. Aynı zamanda yaşadığım günü düşünüyordum. Yıldızın beni oraya yönlendirmesinin amacı bir şeyleri anlamamdı. Artık hayata daha huzurlu bakıyordum. Epey bir süre yürüdüm. Yıldız durunca anladım ki diğer rotamıza vardık. Bir nehir kenarına gelmiştik, nehrin yanında da bir kulübe vardı. Manzara çok güzeldi. Kulübenin içinde biri var mı diye merak ettim, kapıyı tıklattım. Kapıyı yaşlı bir adam açtı. Beni gördüğüne hiç şaşırmamış gibiydi, böyle bir yerde çok misafiri olmuyordur, öyleyse neden şaşırmadı merak ettim. “Ben de seni bekliyordum.” dedi. “Nasıl yani? Siz benim geleceğimi biliyor muydunuz? Daha ben bile bilmezken.” dedim. “Dün gece yıldızlar söyledi bir misafirim olacağını. Yıldızlara güvenirim ben, onlar diyorsa doğrudur.” dedi. Eskiden olsa bu durumu tuhaf karşılardım ama artık yadırgamıyordum, adama inanıyordum. Yaşlı adam beni içeri davet etti. Burada köpeğiyle birlikte yaşıyormuş. “Böyle hiç sıkılmıyor musunuz?” diye sordum. “Neden sıkılayım ki, dostlarım benimle; köpeğim Zeytin ve yıldızlar. Yani kendimi yalnız olarak görmüyorum. Hem bazen insanın ruhunu da dinlemesi gerekiyor. Ben de şu an öyle bir süreçteyim, durağan yaşıyorum. Fakat bu durum her an değişebilir; hayatta bir sonraki gün ne olacak bilemeyiz, her gün ayrı maceradır.” Bu sözler beni çok etkiledi. Bazıları bu yalnız yaşayan adama acıyabilirdi ama ben düşündüm; ne kadar bilgili, ne kadar ruhuyla iç içe bir insan. O gece orada kaldım, bol bol sohbet ettik ve birçok farklı hikaye dinledim, dersler çıkardım. Yeni günün sabahında yıldızın hareketlenmesiyle gitme vaktinin geldiğini anladım. Yaşlı adama veda ettim, onunla bir daha karşılaşacaktık, hissediyordum.

Uzun bir süre yıldız nereye giderse ben de oraya gittim. Birçok yeni insanla tanıştım, birçok farklı bakış açısıyla karşılaştım, yepyeni yerler gördüm gezdim. Bu serüvenim tam bir yıl sürdü. Yıldız en sonunda beni başladığım yere getirdi. Aynı yerde, fakat farklı bir insandım. Hayata yepyeni bir bakış açısıyla bakıyordum. Yepyeni hayallerim vardı ve hepsini gerçekleştirmek için yola koyulacaktım. Çimenlerin üzerine yattım ve yıldızları izlemeye başladım…

(Visited 6 times, 1 visits today)