Bir gün gökyüzünden mavi yerine yeşil yağmaya başladı ve her şey değişti. Merhaba, ben Öykü. Bugün sizlere başımdan geçen bir olayı anlatacağım. Bir gün sabah uyandım. Normalde çalar saatimle uyanırdım ama o sabah annemin çığlıklarıyla uyandım.
-Anne ne oluyor! Daha sabahın altısı!
-Yoga yapıyorum kızım…
-Anne, sabahın altısında yoga yapılır mı?
Bir baktım şpagat açıyordu ama sonuna kadar açtığı için canı acıyordu ve kalkamıyordu. Sonunda kalktığında “Haydi basketbol oynayalım!” diyerek beni dışarı sürükledi. Normalde sabahın altısında hiç kimse dışarıda olmaz ama o sabah bütün mahalle dışarıdaydı. Gökyüzünden mavi yerine yeşil yağmur yağıyordu. İşte o zaman bir şeyler olduğunu anladım. Sokakta gördüğümüz diğer insanlar kahve içiyor, spor yapıyor veya kitap okuyordu. Basketbol oynadıktan sonra arkadaşım İlkelerin evine uğradım. İlke ders çalışıyordu. Normalde İlke ya oyuncaklarıyla oynar ya da yaramazlık yapardı. Şimdi ise oturmuş ders çalışıyordu. İlke ile konuşmaya gittim ama o “Ders çalışıyorum, lütfen gider misin?” dedi. Bende “Tatildeyiz, ders çalışmana gerek yok!” dedim. “Ben yine de derslerimi tekrar etmek istiyorum. Lütfen gider misin?” diyerek yanıt verdi. Bende çıkıp gittim.
Teyzemlere uğradım. Teyzemlerin evinde bir sürü hap, ilaç ve ateş düşürücü vardı. Kuzenim Işılay rahatsızlanmıştır diye düşündüm. Teyzeme “Işılay hasta mı oldu?” diye sordum. O da “Hayır, hiçbir şeyi yok ama hasta olmasını hiç istemem, bu yüzden çok hazırlıklı davranıyorum.” dedi. Ben de “Peki, görüşürüz teyze!” diyerek oradan ayrıldım.
Oradan Berk amcamın dükkanına gittim. O bir terzi. Ama camdan içeriye baktığımda hiç çalışmıyor sadece koltuğunda oturuyordu. Müşteriler geldiğinde ise onlarla ilgilenmiyor, koltuğunda oturmaya devam ediyordu. Bir süre onu izledikten sonra içeri girip amcamla konuşmaya karar verdim. Amcama “Niye çalışmıyorsun amca?” diye sordum. “Yoruldum çünkü!” diye cevapladı beni. “Bugünlük dükkânı kapatabilirsin.” dedim. “İstemiyorum.” dedi. Normalde amcam aklı başında biridir ve müşterilerini çok sever. Bu yüzden ona da bir şey olduğunu anlamıştım. “Görüşürüz amca.” diyerek dükkândan çıktım. Böyle böyle bütün kasabayı dolaştım. “Sanırım aklı başında biri yok!” diye eve dönüyordum. Evin önünde bütün mahalle bana “Şaka!!” diye bağırdı. Yeşil yağmur aslında konfetiymiş. Hepimiz çok güldük. Sizin de böyle anılarınız var mı? Ben böyle anıları çok seviyorum.