Birleşmiş Milletler’ in yayınladığı bir rapora göre, insanlar artık yaşamak için kırsal kesimler yerine ve şehirlere yerleşmeyi tercih etmektedirler. Şehirlere yerleşen insanların sayısı gün geçtikçe artmakta ve şehirler kalabalıklaşmaktadır. 1800’lerde dünya nüfusunun yaklaşık %2’si şehirlerde yaşarken, bu oran 1900’lerde %13’e, 2017 yılında ise %54,3’e ulaşmıştır. Bu rakamlar, mevcut dünya nüfusunun yarısından fazlasının şehirlerde yaşamakta olduğunu göstermektedir. Bir başka Birleşmiş Milletler raporuna göre 2050 yılına gelindiğinde, her üç kişiden ikisinin şehirlerde yaşayacağı belirtilmektedir.
Günümüzde nüfusu 10 milyonu aşan şehirler “mega şehirler” olarak adlandırılmaktadır. Özellikle mega şehirlerde giderek kalabalıklaşan nüfus oranları; işsizlik, trafik, sağlık, barınma ve çevre problemlerini beraberinde getirmektedir. Çevre problemlerinden en önemlisi betonlaşmanın artmasıyla beraber kentsel ısı adalarının oluşması ve karbon salımlarının artmasıdır. Binalarda yeşil çatılar ve yeşil duvarlar kullanılması bu problemlerin çözümüne büyük katkı sağlamaktadır.
Yeşil çatılar ve yeşil duvarlar, çevresel, sosyal ve ekonomik yararlar sunmaktadır. Çevresel açıdan bitki örtüsü, kuşlar ve böcekler için yaşam ortamı sağlamakta, havadaki tozu filtre etmekte, karbondioksidi çekerek oksijen üretmekte, buharlaşma yoluyla havaya serinlik katmaktadır. Sosyal açıdan insan sağlığını olumlu yönde etkilemektedir. Ekonomik açıdan ise çatı ömrünü uzatıp, enerji maliyetlerinin düşmesine katkı sağlamakta ve binalarda yalıtım görevini üstlenmektedir.
Tüm bunların dışında hepimizin de bildiği gibi:
Yeşil mutluluktur, yeşil barıştır, yeşil huzurdur ve en önemlisi yeşil SAĞLIKTIR…