Bir gün gökyüzünden mavi yerine yeşil yağmaya başladı ve her şey değişti. İnsanlar, yağmurun rengi değiştiği için sadece şaşkınlıkla bakakaldılar. Yeşil damlalar, toprağa düştükçe bambaşka bir kokuyla karışıyor, ağaçlar hızla büyüyüp daha canlı hale geliyordu. Başta kimse olan biteni anlamadı ta ki herkes o gece uyuyup yeşil bir sabaha uyanana kadar. O an kimse, bu değişimin sadece doğada değil, insan ruhlarında da iz bırakacağını tahmin edemedi.
Sabah okula gitmek için evinden çıkan Kudi, gökyüzüne bakıp bir gariplik sezinledi. Normalde sabahın ışıklarıyla birlikte gökyüzü masmavi olurdu, ama bu kez yeşil bir gökyüzü ile karşı karşıyaydı. Havanın rengi yeşil, ama ışıklar hala solgundu. Havanın serinliği de farklıydı, sanki doğa daha yavaş bir şekilde nefes alıyordu. O gün, insanlar sadece dışarıda görmekle kalmadılar, hislerinin farklılık gösterdiğini de fark ettiler. Mesela Kudi, evine dönerken çocukluğunun geçtiği sokaklara baktığında bir gariplik hissediyordu. Renkler daha parlak ama bir o kadar da solgundu. Sanki her şey canlanmış fakat aynı zamanda ölmüş gibiydi. O yeşil yağmur, adeta insanları büyülemişti. İnsanlar birbirleri ile birkaç kelime etmek istediler ama kelimeler dudaklarından çıkmadan kayboluyordu. Sanki her şey eski, yeni ve hayal gibiydi, hepsi bir aradaydı. Hiçbir şey gerçek gibi değildi. Birkaç gün sonra, doğada yeşil yağmurun etkisiyle büyük bir değişim başladı. Ağaçlar sadece büyümekle kalmadı, farklı meyveler vermeye başladılar. Göletler daha önce görülmemiş çeşit çeşit deniz canlısı ile doldu. Ama en ilginç olanı, insanların da ruh hallerinin değişmesiydi. Kudi o sabah bir şey fark etti, uzun zamandır kimse adını sorgulamamıştı. Amerikan bir şarkıcıdan gelen adını her gün en az 3 kişi sorgulardı. Herkes eskisiymiş gibi yaşarken Kudi, bir günlüğüne de olsa her şeyin içinde kaybolmayı seçti. Kimse ona ne yapması gerektiğini söylemedi veya ne olacağını. Çünkü artık kimse eskisi gibi değildi. Kudi hemen gölün yanına koştu ve orayı incelemeye başladı.Dilden dile dolaşan su canlılarından eser yoktu. Hayal kırıklığı ile bir kenara çöktü ve bekledi. Bir anda bir inleme duydu ve hemen ayaklandı. Gölün içinden bir balina çıktı ve Kudi’yi zorlanmadan anında dili ile kavradı ve yuttu. Kudi uyandığı zaman sankibaşka bir dünyaya ışınlanmış gibiydi. Kalın ve uzun ağaçların içinde yaşayan, sanki bir romandan fırlamış gibi gözüken fare ve insanın karışımı yaratıklarla dolu bir yere düşmüştü.
Ne yapacağını bilemeyen Kudi cebindeki kulaklığı taktı ve onu rahatlatan tek şey olan Kanye West’ e başvurdu. Farklı olduğu anlaşılmasın diye de kafasına kapüşonunu geçirdi. Artık bu dünyada mahsur kalmıştı.