Küresel ısınma 21. yüzyılın en büyük problemlerinden biri ve küresel ısınmaya sebep olan en büyük etkenlerden biri yenilenemez enerji kaynaklarının yüksek orandaki kullanımı. Peki, yenilenemez enerji kaynakları yerine ihtiyaç duyduğumuz enerjiyi yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılarsak ve karşılayabilirsek küresel ısınmanın yarattığı olumsuzlukların önüne geçebilir miyiz?
Öncelikle, yenilenebilir enerji kaynağı ne demek, yenilenemeyen enerji kaynağı ne demek? Farkları neler? Yenilenebilir enerji kaynağı, asla tükenmeyen, doğal yollarla elde edilen enerji kaynaklarıdır. Yenilenebilir enerji kaynaklarına örnek olarak: güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, jeotermal enerji vb. verilebilir. Yenilenemeyen enerji kaynakları ise, en sonunda tükenecek olan, doğaya zararlı enerji kaynaklarıdır. Yenilenemeyen enerji kaynakları denince akla genellikle kömür, petrol, doğalgaz ve nükleer enerji gelir yani fosil yakıtlar. Yenilenebilir ve yenilenemez enerji kaynakları arasında 2 ana fark var. Birinci fark, yenilenebilir enerji kaynaklarının doğaya zararı yokken, yenilenemez enerji kaynaklarının doğaya çok büyük zararlarının olması. İkinci ana fark ise yenilenebilir enerji kaynakları asla bitmeyeceği ama yenilenemez enerji kaynaklarının bir gün biteceği gerçeği.
Yenilenebilir enerjinin kullanımını arttırabilirsek küresel ısınmanın yarattığı olumsuzlukların rahatlıkla önüne geçebiliriz fakat yenilenebilir enerjinin kullanımını hemen bir anda arttırmak öyle kolay bir şey değil, hatta zamanla arttırmaya da kolay bir şey diyemeyiz. Şu anda REN 21’e göre dünyadaki enerji ihtiyacının %78,3’ü fosil yakıtlardan, %19,1’i yenilenebilir enerji kaynaklarından ve son olarak %2,6’sı nükleer enerjiden karşılanıyor. Görebileceğiniz üzere fosil yakıtların kullanımı kat ve kat yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımından fazla. Fosil yakıtların kullanımı karbon döngüsünde bozulmaya yol açıyor ve atmosferdeki Karbondioksit oranı ciddi derecede artıyor ve bu durum atmosferdeki ortalama sıcaklığı arttırdığından ve ozon tabakasına zarar verdiğinden dolayı küresel ısınmaya yol açıyor. Yani şunu rahatça diyebiliriz ki küresel ısınmanın en temel sebebi fosil yakıt tüketimi. Küresel ısınmayla birlikte de buzullar eriyip sular yükseliyor, ortalama sıcaklıkları artıyor vb. Ancak biz fosil yakıtlar yani yenilenemez enerji kaynaklarını kullanmak yerine, hiçbir doğal dengeyi bozmayan, atmosfere ve çevreye en küçük bir zararı bile olmayan yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanırsak doğanın düzeni tekrardan yerine gelecektir ve küresel ısınmanın etkileri yok olacaktır yani yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanırsak küresel ısınmanın olumsuz etkilerinin önüne geçebileceğimizi rahatça söyleyebiliriz.
Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını kısa sürede nasıl arttırabiliriz? Bu hedef öyle çabucak ulaşılabilecek bir hedef değil ancak koyduğu hedeflere kısmen ulaşabilen ülkeler de yok değil. Örneğin, 2014’de Danimarka, ülkenin toplam enerji ihtiyacının %39,1’ini rüzgar enerjisini kullanarak karşıladı. Yenilenebilir enerjiye geçişte örnek gösterilebilecek en iyi ülke ise Uruguay. Uruguay, tam olarak 10 yıl süren yenilenemez enerjiden yenilenebilir enerjiye geçiş sürecinin sonunda ülkenin toplam enerjisinin %95’ini yenilenebilir enerji kaynaklarından elde etmeye başladı. Bu değer enerjinin neredeyse tamamının yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edildiğini gösteriyor ve bunu da 10 yıl gibi bu geçiş süreci için kısa sayılabilecek bir sürede başarması çok büyük bir başarı. Yenilenebilir enerjiye geçiş için en önemli etken toplumdaki bilinç. Bu konu hakkında bu dönemde bilinçli olan insanları görmek zor değil. Örneğin, evlerinin çatılarına veya bahçelerine güneş paneli yerleştiren birçok kişi var. Evet, böyle insanların olması iyi bir şey fakat bu insanların sayısı yeterli değil. Şu anda toplumumuzun çoğunluğunun bu konu hakkındaki bilinci sıfır, o yüzden ilk hedefimiz insanlara yenilenebilir enerji kullanmanın öneminin bilincini aşılamak olmalı. İkinci olarak ise, devlet bu konu hakkında bir adım atmalı. TÜİK verilerine göre 2014 yılında Türkiye’nin enerji ihtiyacının %80’i fosil yakıtlardan elde edildi. Ve, fosil yakıt yönünden dışa bağımlı bir ülke olduğumuzu da göz önünde bulundurursak, bu kadar yüksek seviyede fosil yakıt kullanımının ülkemize hem çevresel yönden hem de ekonomik yönden büyük zararı var. O yüzden devlet kesinlikle bu konu hakkında adımlar atmalı.
Neticeten, yenilenemeyen enerji kaynaklarının yerini yenilenebilir enerji kaynakları alırsa küresel ısınmanın olumsuz etkilerinin önüne çok rahat bir şekilde geçilebilir. Yenilenebilir enerji kaynaklarına geçme konusunda dünyada birçok örnek bulunsa bile bu süreç, uzun ve zor bir süreçtir, bu geçiş için en önemli şartlar ise toplumun bilinçlendirilmesi ve devletlerin bu doğrultuda adımlar atmasıdır.