Nüfusun sürekli artmasıyla beraber kullanılan enerjiye duyulan ihtiyaçta bu oranda artmaktadır. Kaynakların sürekli tüketilmesinin gelecek için tehlike oluşturmaktadır. Günümüzde kullanılan fosil yakıtların yetersiz kalmasıyla ortaya çıkan arayış sonucunda yenilenebilir enerji kaynakları kullanımı ortaya çıkmıştır. Canlılar tarafından kalıcı olarak tüketilmesi mümkün değildir. Çevre, ekonomi ve sosyal alanlardan da bakıldığında bu kavramın birbiri ile arasındaki bağlantıların “sürdürülebilir” bağlantılarla ilgili olduğu görülmektedir. Yenilenebilir enerjiler arasında yer alan güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, hidroelektrik enerji, dalga enerjisi, biyokütle enerjisi ve jeotermal enerji gibi kaynaklar günümüzde kullanılmaya başlansa da acaba kullanım yeterli seviyede midir ?
Yenilenebilir enerji, doğal çevreden sürekli ya da tekrar tekrar ulaşım imkânı olan “doğal kaynaklar”dan elde ediliyor. Bu kaynaklar kendiliğinden var olan, zamanla tükenmeyen kaynaklar olduğu için alternatif enerjiler olarak hayatımızda yerini alıyor. Trafik araçtan geçilmiyor, nüfus deseniz hızla çoğalmakta. Sanayileşmenin büyüyen hacmi, her geçen gün daha fazla enerji gereksimine neden oluyor. Yoğun olarak kullanılan kömür, linyit ya da benzin gibi yakıtlar eğer yenilikçi teknolojiler kullanılmazsa çevreye “kirlilik ve zarar” olarak etki ediyor ki bu da dünyamızı üzmeye yetiyor. Böyle durumlarda, alternatif enerji üretimi devreye giriyor ve insanların ve doğanın nefes alabilmesi için kritik bir önem taşıyor. Yenilenebilir enerji kaynakları ekonomik anlamda sağladığı olumlu etkenler ve süresiz kullanım imkanı sunması sebebi ile dünya üzerinde yaşayacağımız geri kalan zamanlar için adeta bir insanlık kurtarıcısı vazifesi görmektedir.
Yenilenebilir Enerji Kaynakları:
- Güneş Enerjisi
- Rüzgar Enerjisi
- Biyokütle Enerjisi
- Jeotermal Enerji
- Hidrolik Enerji
- Hidrojen Enerjisi
- Dalga Enerjisi
Bu kaynaklar, fosil enerji kaynaklarının tersine zamanla tükenmez ve kömür, benzin, doğalgaz gibi yenilenemeyen enerjilere alternatiftirler. Farklı alanlarda kullanımları mümkündür.
Güneş Enerjisi: Güneşten direkt ya da dolaylı olarak elde edilen enerji olarak tanımlanabilir. Toplayıcılar kullanılarak güneş enerjisinden ısı ve elektrik elde edilebilirken aynı zamanda da geliştirilen fotovoltaik pillerle de elektrik üretmek mümkündür.
Rüzgar Enerjisi: Coğrafi açıdan rüzgar alan uygun yerlere kurulan, havanın kinetik enerjisini elektrik enerjisine çeviren türbinler ile elde edilmektedir. Rüzgar enerji ile elektrik üretimi gerçekleştirilirken, aynı zamanda küçük çaplı bazı uygulamalarda (örneğin su çıkarma ve arazi sulama gibi) kullanımı da mümkündür.
Biyogaz (Biyokütle enerjisine bir örnek): Organik atıklardan (hayvan gübresi, tarım atık/artıkları, atık sular, enerji bitkileri,vb.) anaerobik fermentasyon ile elde edilen, metan içeriği % 55-70 arasında değişebilen ısıtma, elektrik üretimi, araç yakıtı gibi farklı alanlarda kullanılabilen bir biyoyakıttır. Bunun dışında biyokütle enerjisi olarak; biyoetanol, biyodizel, gazlaştırma ve piroliz ürünleri, mikrobiyal yakıt hücreleri, biyogaz ve biyokütlenin termal proseslerinden elde edilen hidrojen enerjisi gibi farklı enerji türlerini saymak mümkündür.
Jeotermal Enerji: Jeotermal kaynağın bulunduğu bölgelerde, direkt ya da dolaylı olarak elde edilebilen enerji türüdür. Isıtma, soğutma, elektrik üretimi, mineral üretimi, kaplıca amaçlı kullanım gibi farklı uygulama alanlarına sahip olan jeotermal enerji ülkemiz için de önemli bir yenilenebilir enerji kaynağıdır.
Tüm yenilenebilir enerjilerin ortak özellikleri çevreye dost, sürdürülebilir ve yerli kaynaklardan elde edilebilir olmasıdır. Bu sayede, tüm dünya ile birlikte ülkemizde de artışa geçen enerji ihtiyacına yönelik, çok yüksek fiyatlara ithal ettiğimiz fosil enerji kaynaklarına alternatif olarak öne çıkmaktadır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ile yerli enerji üretimi sağlanabilecek, çevre kirliliği en aza indirilebilecek ve sosyo-ekonomik açıdan büyük bir düzelme ve ilerleme sağlanabilecektir.