Çevrendeki sorunlara ne kadar efektif çözümler buluyorsunuz? Günlük hayatınızda karşılaştığınız zorlukları yaratıcı ve kolay bir şekilde aşabiliyor musunuz? Eğer öyleyse, tebrikler, analitik zekânız çok güçlü! Peki nedir bu analitik zekâ: Bize doğuştan verilen bir hediye mi yoksa kendi çaba ve deneyimlerimizle geliştirdiğimiz bir düşünme şekli mi?
Son dönemlerde ağzımıza sakız olmuş “analitik zekâ” kavramı, çoğumuzun sadece anlamını bilip kullandığı kelimeler haline geldi. Analitik zekâ, bir problemi ya da hedefte belirlenen bir konuyu tümdengelim yöntemi ile küçük parçalara ayırarak çözmek anlamını geliyor. Yani bizim 21. Yüzyıl yetenekleri dediğiniz kabiliyetlerin çoğu için gerekli olan bir düşünce yapısı. Hal böle olunca özellikle çocuklarda parlak gelecek için aranan bir özellik.
Herkeste bu zekâ yapısının var olmadığını kabullenmek lazım. Şayet olsaydı, şu an dünya çok farklı bir şekilde işlerdi. Fakat ben sırf bunun özel bir yetenek olarak bilinip üzerine düşünülmemesini yanlış buluyorum. “Hepimizin farklı zekâ seviyelerine sahip olduğu kesin ve yapabileceğimiz bir şey yok” veya “analitik zekâm yok benim, benden bir şey olmaz” demenin sadece tembelliğinizin kanıtı ve bu da tam olarak sizi diğerlerinden geri düşüren özelliğiniz.
Size klasik “Çalışkanlık, zekadan daha önemlidir.” gibi laflar etmeyeceğim ama ben analitik zekâ doğuştan gelse de her birimizde farklı seviyelerde olduğunu düşünüyorum. Burada önemli olan size verileni nasıl ve ne kadar kullandığınız. Karşılaştığınız durumlar üzerine kafa yorarsanız, kendinizi geliştirmeye çalışırsanız deneyimlerinizle bile birçoğunun önüne geçebilirsiniz. O zaman siz de artık analitik zekanızı kullanmaya hazır mısınız?