Perşembe sabahına uyanmıştım. Her zamanki gibi normal saatimde uyanmıştım. Dünden kalan sandviçleri ve annemin hazırladığı omleti yedim. O gün yapacağım bazı şeyler vardı. Bazı kıyafetlerimi kuru temizlemeye bırakacaktım. Sonra uzun zamandır uğraştığımız İngilizce projeyi kontrol edip sunacaktım ve akşam da basketbol takımımızın antrenmanına gidecektim.
Evden birkaç pantolon, tişört, atlet ve gömlek alıp evden çıktım. Önümden geçen taksiye bindim ve kuru temizlemeye geldim. Kıyafetlerimi bıraktım, temizlemenin parasını ödedim ve oradan çıktım. Sonra arkadaşım aradı. Hem projeyi bana getirmek için hem de biraz sohbet etmek istediği için beni öğle yemeğine çağırdı. Oraya ilk ben vardım. Henüz arkadaşım gelmemişti. Ben de hemen ikimiz için bir yer kaptım ve onu bekledim. Yarım saat sonra arkadaşım geldi. Projeyi aldım. Arkadaşımla biraz sohbet ettikten sonra artık gitmem gerektiğini ve sunumu halletmem gerektiğini söyledim. Vedalaştıktan sonra eve geldim. Projeyi son kez kontrol ettim. Ufak bir hata projemizin iptal edilmesine sebep olacaktı. Bu nedenle dikkatli olmam gerekiyordu.
Projeyi sunacağım yere doğru yola çıktım. Varmam gereken mesafe biraz uzundu. Ben de arabamı kullanmayı tercih ettim. Yol boyunca bütün kırmızı ışıklara yakalandığım için düşündüğümden birkaç dakika gecikmiştim. Yine de on beş dakikam vardı. Ben de o esnada sunumu yapacağım odaya giriş yaptım. Bilgisayarı ve mikrofon sesini ayarladım. Sunumu dinleyecek olan ekip geldikten sonra sahneye çıktım. Sunumu bitirdikten sonra dinleyici ekipten büyük bir alkış almıştım. Sunumu beğendiklerini ve bu iş için en uygun gördükleri kişinin biz olduğunu söylediler. Çok mutlu olmuştum. Fakat bu iş düşündüğümden daha uzun sürecek bir işti. Hatta basketbol takımından ayrılmam bile gerekebilirdi. Yine de bu akşam da antrenmana katılacaktım.
Antrenman bittikten sonra düşüncelere daldım. İyi düşünmem gerekiyordu. Ya işten çekilecektim ya da basketbol takımından ayrılıp tamamen iş kariyerime odaklanacaktım. Çok düşünmüştüm ve kararımı vermiştim. Hem son dönemlerde basketbol kariyerim iyi gitmediğinden hem de bu işin basketbol hayatımdan daha iyi olacağını düşündüğümden basketbolu bırakacaktım. O sabah takım antrenörümüzle görüştüm. Basketbolu bazı özel sebeplerden dolayı bırakmam gerektiğini söyledim. O da ayrılacağıma üzüldüğünü söyledi ve iş hayatım için başarılar diledi. Sonra da çalışacağım ekibin başkanıyla görüştüm ve “Bu iş için doğru kişiyi seçtiniz. Yarın başlamak istiyorum.” dedim. “Son kararın mı? Emin misin?” dedi. Ben de “Bu işi almak için çok uğraştık. Son kararımız olduğundan eminim.” dedim ve işi almayı başardım.
Tabii ki basketbol kariyerim bittiği için üzgündüm ama artık bir iş sahibi olduğum için heyecanlı ve mutluydum. Basketbolu da hobi olarak devam ettirecektim. Ama artık odaklanmam gereken işler vardı.