Ben Kıvılcım ve hayatımdan memnun değilim. Bunu okulumuzdaki rehber öğretmenime danıştığımda, benden bir proje yapmamı istedi. Bu proje, kendime yeni bir hayat yaratmakla alakalıydı. Bana bir kâğıt ve bir kalem verdi. Hayatımı doğumumdan bitişine kadar tekrar oluşturmaya koyuldum.
İlk olarak kendime güzel ve şık bir oda seçtim ve umudumun kesilmeyeceği bir aile belirledim. İkinci olarak özel alanımın ihlal edilmeyeceği bir yer seçtim. Artık bu ortamda daha mutluydum ama bir terslik vardı. Sanki ne yaparsam yapayım işleri düzene sokamıyordum. Mutlaka bir hata oluyordu ve hayatımı tekrar düşünmem gerekiyordu.
Bunu rehber öğretmenime söylediğimde aslında projenin amacının bu olduğunu, elimde var olanlarla gurur duymam gerektiğini açık ve net bir şekilde anlattı. Ben o zaman fark ettim ki o sevmediğim hayatım aslında bir ganimetti. Ondan vazgeçmemem ve pozitif bir şekilde bakmam gerektiğini öğrendim. Asıl sorun, hayatımın düzeni değildi; asıl sorun, benim bakış açımdı. Hayatıma yanlış açıdan bakıyordum.
Hatamın farkına varınca kendi kendime yaptığım vicdan azabını hatırladım ve kendimden bir kez daha özür diledim.