Yeni Evim

Yeni bir yaşam alanı hayal ediyorum. Yeni bir evim ve yeni komşularım varmış. Yıl çok ileride bir yıl. Evimin girişinde çok büyük bir bahçe var. İçinde atlar, kediler, köpekler, tavşanlar var. Koşuyorlar. Evin kapısına giden uzun bir yol var, üzerine bastığım taşlar pırıltılı, her bastığım taş ışıldıyor, geceleri de ışık veriyor. Evin kapısına geldim. Kocaman beyaz ve üzerinde bir çok süper kahraman karakterlerinin oyuncakları yapışık. Kapının etrafında kabartma desenler var. Kapı ortadan ikiye bölünerek açılıyor. İçeri girdim. Kocaman bir giriş var, girişte bir masa var, üzerinde atıştırmalıklar ve içecekler var, piknik gibi çok güzel rengârenk atıştırmalıklar. Ayağımın altına uçan bir scooter geldi, üzerine bindim, girişin sağ tarafındaki salona kadar uçarak gittik, salonun duvarları çok yüksek ve duvarlarında dışarıdaki taşların aynıları var. Işıl ışıl. Duvarlarda asılı üç boyutlu fotoğraflar var, arada sırada şekil değiştiriyorlar. Koltuklar var salonun sağ tarafında. Pufidik koltuklar, üzerine atlayınca içine gömülüyorsun. Kocaman bir televizyon var, görüntüler salonun içine giriyor, mesela televizyonda bir araba varsa, o araba salonda gidiyor gibi oluyor. Salonun sol tarafında yemek masası havada asılı duruyor, oraya yine uçan scooter ile çıkılıyor. Yemekler uçan scooterların üzerinde geliyor. Yemek masasının altında oyun yeri var. Bir sürü dijital oyun konsolu ve oyuncaklar var. Salondan çıkıp mutfağa giriyorum. Mutfak girişte solda. İçerideki duvarlar düz değil, yuvarlak. Şömine var karşıdaki duvarda o da yuvarlak. Mutfak tezgahı yuvarlak duvar boyunca var.  Yemek yapmak için bir sürü ocak var. Tüm tarifleri içinde saklayan 10 kolu olan bir robot şef var. Ben hangi yemeği istiyorsam, ekranına yazıyorum, şef hemen yapmaya başlıyor. Mutfağın ilerisinde bir de kiler var. Burada bir çok yiyecek ve içecek saklı. Buzdolabı da yuvarlak ama enine yuvarlak, Satürn’ün etrafındaki hare gibi. Mutfaktan çıkıp yine uçan scootera binip, yukarı giden kaydırağı takip ederek yukarı çıkıyorum. Yukarıda bir sürü oda ve banyolar var. Bir banyo deniz temalı, kocaman bir küvet var, içinde dalga oluşturabiliyor, içeride elektronik martılar uçuyor. Diğer bir banyo bahar temalı, her yerde mis kokulu çiçekler var, minik robot arıların, aynanın önünde bal kovanları bile var. Odalarda da farklı temalar var. Bir tanesinde dracula var, yatak tabut şeklinde, yukarıda robot yarasalar geziyor. Bir diğer oda ayıcık temalı, oyuncak ayılardan oluşan yumuşak bir yatağı var, ayılar odadaki her objede görülebiliyor. Odanın ortasında bir armut ağacı var. Sonra, koridorun sonunda bir paraşüt penceresi var. Bir basamak çıkıp pencerenin içine giriyorum sonra pencere açılıyor ve kuşlar bana paraşütümü getiriyor. Sırt çantası gibi giyip, yemyeşil bahçeme ufak bir atlayış yapıyorum. İnince paraşüt kendi kendine katlanıp küçülüyor. Bahçedeki kocaman şeffaf topun içine giriyorum. Komşularım topun içinde bir parti yapıyorlar, onlarla beraber eğleniyorum.