Yeni Dünya

Bir gün gökyüzünden mavi yerine yeşil yağmaya başladı ve her şey değişti…

O güne kadar her şey kitabına uygundu . Doğa’nın dengesi insanı hiç şaşırtmıştı. Bir mevsum bitiyor zamanlı bir şekilde diğeri başlıyor ve bu döngü hep devam ediyordu. İnsanlar da alıştıkları bu düzende günlük hayatlarını sürdürüyorlardı. Geçimlerini sağlıyor, günlük işlerini yürütüyor, bır araya gelerek sosyalleşiyorlardı.
Bunu yaparken de çoğu zaman, doğa hep onlara istediklerini vercekekmişcesine dikkatsiz davranıyorlardı. sanki bu düzen hiç değişmeyecek gibi döngüye fazla güveniyorlardı. İhtiyaçlarını karşıladıkça daha çok istiyorlar daha çok istedikçe de daha bencil oluyorlardı. Aslında hiç de farkında olmadan bir şeyler çoktan değişmeye başlamıştı. Günler geçti mevsimler yıllar döngüler birbirini kovaladı. Nüfus çoğaldı, barınak beslenme artık ihtiyaçtan çok lükse dönecek hale geldi. Hep daha fazla, daha fazla ve daha fazla…

rüzgâr, Yağmur, kar, bulutlar, toprak mutsuzdu . aslında insanoğlu da mutsuzdu ama farkında değildi. Sahip olduklarıyla şükretmemek, tam aksine hep daha da fazlasını isteyerek tüketmek İnsanoğlunu da tüketmek üzereydi. İşte bunu gören Doğa’nın tüm bileşenleri insan oğlundan aldıkları bu mutsuzluğu yansıtmaya başlamıştı. Onların da dayanacak ve döngüyü devam ettirecek enerjisi kalmamıştı. Rüzgâr esmek için güneş ısıtmak için yağmur ve kar su için, bereket için ellerinden geleni yapıyorlardı. İnsanoğlu işte döngünün bozulduğu bu anların farkında değildi. Rutinine devam ediyor tüketmeye devam ediyor ve koruması gereken tabiatı, doğayı korumak için pek de fazla çaba harcamıyordu.
İşte günlerden bir gün yağmur toprakla dertleşiyordu artık yağmak da çok zorlandığını oluşmak için eski dengenin, eski enerjisinin olmadığını anlatıyordu . Çimler ağaçlar yağmuru dinliyor, üzüntüsünü anlıyor çünkü onlar da kendilerince benzer duyguları yaşıyordu. Dedi ki Yağmur: “ çok yorgunum, artık yağacak gücüm kalmadı, insanoğlu dengeyi bozdu, hem onlar için hem de toprak senin için, ağaçlar sizin için, bitkiler sizin için üzülüyorum. Bundan sonra benim için yağmak çok zor, bu dönüşüm gerçekleşmiyor bir türlü. Bunu duyan toprak ağaçlar çimler bitkiler yağmuru teselli etmeye çalıştı, ona güç ve enerji vermeye çalıştı. Ve bunun için de tüm enerjilerini toplayıp son bir deneme yapmaya karar verdiler. Birlikte kurdukları bu sinerji ile yağmuru sarmalayacak ona yalnız olmadığını hissettireceklerdi. Onu teselli etmeye çalıştılar, ona kucak açtılar, bütün içtenlikleriyle yağmurun yağmasını dilediler. Ve işte o anda yağmaya hiç enerjisi kalmayan yağmur birden başladı yağmaya. Önce yavaş yavaş çiseledi, sonra biraz daha hızlandı ve işte o gün gökyüzünden mavi yerine bütün doğanın enerjisiyle yeşil yağdı. Bu insanoğlu için düzelmeleri için doğaya sahip çıkmak için evrene sahip çıkmak için son kalan yeşil umut parçalarıydı…

(Visited 3 times, 1 visits today)