İnsanların hayatlarından geçip giden onca yıl, nefes aldığımız süre boyunca her bir birey için farklı şeyler ifade etmiştir. Her senenin sonunda yaşadıkları bütün bir yılı gözden geçirmiş, gelecek yeni bir yıl için planlar yapmışlardır. Umudunu içindeki kalabalıkta kaybeden insanların baş edemediği o kalabalığı bir günlüğüne de olsa dağıtmayı ve umudu açığa çıkarmayı başarmıştır yeni bir yılın başlangıcı.
Bazense çoğunluğun aksine umutlarının farkında olmayan insanlar için hiçbir şey ifade etmez o başlangıç. Önlerinde duran üç yüz altmış beş gün yeni bir şansı değil de yalnızca anlamsız bir sayıyı ifade eder, tıpkı bana hiçbir şey ifade etmediği gibi. Onlar için de boş bir sayıdan ibarettir her yeni yıl.
Özel olarak 2018 yılında yeni şeyler beklemek ve bir şeylerin gerçek olmasını istemek boş bir umuttan başka bir şey değildir aslında. Yeni yılın bana bir şeyler getirmesini istediğim an geçmişte hayallerimin kırıldığı anları ve kırılan hayallerimin ne kadar canımı acıttığını unuttuğumun göstergesidir.. Çünkü 2018’in ne geçen seneden ne de ondan önce hayatımdan geçip giden senelerden hiçbir farkı olmadığının farkındayım.
Ama eğer 2018’de bir şeylerin gerçekleşmesini istemek zorunda olsaydım, bu daha önce istediğim halde
gerçekleşmeyen şeyler olurdu. Büyük ihtimalle insanlar için yeni bir umut olduğunu düşündüğümüz diğer anlarda boşa dilediğim şeylerin gerçek olmasını isterdim. 2018 özel bir yıl olmayacağı için de yine gerçekleşmezdi bu isteklerim. Sadece hayal kurmaktan ve beklemekten daha fazla vazgeçerdim. Yani bir şeylerin gerçekleşeceğine inanmak, hiç inanmamaktan daha fazla zarar verirdi bana. Bu nedenle bir şeylerin olmasını istemek yerine 2018’in beni sürüklemesini beklerdim.
Bunlara rağmen içten içe bana emredilen ve yapma zorunluluğumun olduğunu bildiğim şeylerin yok olmasını isterdim. Her ne kadar kendime isteklerim için umut etmemin bir şey değiştirmeyeceğini anlatsam da, ben de kendimi bunu istemekten alıkoyamıyordum. Özel olarak yeni yıldan beklediğim bir şey olmasa da 2018’de bana dayatılan bu yükler yok olsaydı, bu sefer umut etmenin işe yaradığını hissederdim.
Zorunda olduğum için isteksizce yaptığım işlerden kaçtığım zamanlarda, beynimi yapılacak yeni işler doldurmazsa, üzerime yıkılan görevler yüzünden boğulduğumu hissettiğim günler olmadan geçirdiğim bir yıl olursa, kısacası beni boğmak için verilen görevleri değil de severek yapabileceğim şeyleri yaparsam 2018 olağanüstü bir yıl olurdu.
Bastırmaya çalıştığım ve yok olduğunu kendime bile inandırdığım boş umutlarımın 2018’de bir işe yaradığını görmek gerçek olmasını en çok istediğim, aynı zamanda gerçek olursa çok şaşıracağım tek şey olurdu. Bunun haricinde hiçbir olay veya yenilik beni şaşırtamazdı çünkü beklediğim şeylerin hiç beklemediğim bir noktaya dönmesine yeterince alışmıştım.