Arel ve Doki’nin Macerası
Arel için sıradan bir gündü. Her zamanki gibi kahvaltısını yaptıktan sonra dişlerini fırçaladı ve kütüphaneye gitti. Arel genellikle öykü kitapları okumayı severdi. Kütüphaneye girer girmez kütüphaneci ona seslendi:
— Arel, senin için yepyeni öykü kitaplarım var!
Arel gülümseyerek teşekkür etti ancak bugün farklı bir şeyler denemek istediğini söyledi:
— Teşekkür ederim ama ben bugün farklı tür kitaplara bakacağım.
Bunun üzerine kütüphanenin arka raflarına doğru ilerledi. Tozlu raflarda gezinirken eski bir macera kitabı dikkatini çekti. Kitabı raftan çekip açtığında, birdenbire içinden küçük, insana benzeyen ama mavi renkte bir uzaylı belirdi!
Arel önce korktu ama sonra cesaretini toplayıp sevecen bir dille sordu:
— Senin adın ne?
Uzaylı çekingen bir şekilde cevap verdi:
— Benim adım Doki.
Arel ve Doki kısa sürede arkadaş oldular. Doki, Arel’e kendi dünyasını anlattı. Ardından, birlikte Doki’nin dünyasına gitmeye karar verdiler.
Doki’nin dünyası, Arel’in hayal gücünü aşacak kadar farklı ve güzeldi. Arel şaşkınlıkla sordu:
— Burada yemekler hep bu kadar farklı mı?
Doki gülümseyerek cevap verdi:
— Evet, burada her yemek hem lezzetli hem de çok renkli!
İkisi birlikte daha önce hiç görmediği yemekleri yediler, eğlenceli oyunlar oynadılar ve Doki, yaşadığı yerin tarihini uzun uzun anlattı.
Ancak günün sonunda Arel’in eve dönme zamanı gelmişti. Üzgün bir şekilde Doki’ye döndü:
— Ayrılmak istemiyorum ama annemi çok özledim.
Doki başını sallayarak gülümsedi:
— Anlıyorum, Arel. Ama unutma, burada her zaman seni bekliyor olacağım.
Arel, Doki’ye sımsıkı sarıldı ve teşekkür ederek eve geri döndü.
O günden sonra Arel, her kitapta yeni bir macera olabileceğini anladı ve her fırsatta yeni dünyalar keşfetmek için kitapların arasında yolculuğa çıktı.