İnsan sağlığı birçok şeyden üstün tutulmalıdır.Söz konusu bir canlının hayatı ise hiçbir şey bundan daha üstün kalamaz.Özellikle konu toplum sağlığına gelince.Toplumun sağlığını bir arada tutmak için birçok çalışma yapılmıştı ve hala yapılmaya devam etmektedir.Çünkü toplumun sağlığı bir devletin yapı taşlarından biridir,eğer denge tutturulamazsa şüphesiz her yer gerçek bir kaos ortamına dönüşürdü.
Toplum sağlığı,pandeminin de gelişmesi durumda herkesin kafasında en büyük soru işareti bırakan konulardan biri haline gelmiş konumda.Fakat pandeminin çıkması,insanların sağlığa gösterdiği önemi azalttığını veya arttırdığını düşünmüyorum.Örneğin:Pandemisiz bir pazar gününe uyandınız,kahvaltı yapmak için mutfağa yöneldiniz ve o sırada televizyondaki sabah haberlerine bir göz attınız.Haberler bittikten hemen sonra bir sağlık programı başladı.A kanalındaki programı beğenmiyorsunuz b programını açıyorsunuz fakat orada da aynı konseptli farklı isimli bir program var.Yani insanlar yıl ayırt etmeksizin sürekli sağlıklarını iyi düzeyde tutmak,vücutlarına iyi bakmak için binbir taklalar atıyor.Sağlığımızı korumak için en bilinen yol ise organik beslenmektir.İnsanoğlu modern hayata geçmeden önce yiyeceklerdeki besin değerini çok bozan durumlar olmadığını birçok kaynakta görebiliriz.Fakat modern hayata geçiş ve teknolojinin gelişmesiyle insanlar adeta yemek seçme yarışmasına katılmış gibi davranıyor.Günlük hayatta birçok annenin,çocuğuna yemek yemesi için yalvardığına şahit bile oldum.Fakat çocuklar annelerine karşı gelip,besin değeri yok denecek kadar az olan yiyecekleri iştahla yediğini de gördüm.Hepimizin kafasında”besin değeri olmayan yiyecek mi olur?sorusu belirdiğini hissedebiliyorum.Fakat ne yazık ki birçok insanın elinde garip isimlendirilmiş abur cuburlar veya hazır yemekler duruyor.Asıl üzücü kısmı ise,bu kültürün günden günde çoğalması.Birçok firmanın koca koca pankartlara reklam yapması.Tabii reklam yapmak spesifik bir meslek fakat insan sağlığının aleyhine olan bir ürünü tanıtmak kimseyi yararlı etkilemiyor.Buna örnek olarak,Scott Martin ismini verebiliriz.Scott sekiz yaşından beri sebze veya meyve yemiyordu.Kendisi yirmi yaşına kadar düzensiz beslendiğinden dolayı sağlığı pek yerinde değildi.Doktora gittiklerinde,önce siroz sonra hepatit teşhisi konuldu.Teşhis konulduktan birkaç gün sonra hayata gözlerini yumdu.Bunun gibi milyonlarca örnek verilebilir çünkü büyük şirketler insanların hayatları veya duygularına pek önem vermiyor.İnsanları gençliklerinin baharında yatalak bırakıp hayata göz yumduruyor.
Bu yüzden günümüzdeki abur cubur,asitli içecekler vb. reklamcılığını desteklemiyorum.Fakat buna bir çözüm olarak belki büyük şirketler,hazır yemek veya abur cubur yerine gerçek besin değeri taşıyan,vücuda iyi gelen hem mental,hem fiziksel şekilde pozitif etkileyen yiyecek ve içecekleri tanıtırsa hem günümüzü,hem de geleceği doğru bir şekilde etkileyeceğine garanti verebilirim.