Yapay zekâ hayatımızın birçok alanında etkin ve daha da etkin olacakmış gibi gözüküyor. Bu gidişle yapay zekâlar bizi daha çok anlayarak bize daha çok benzeyecek. Bir bakıma hayatımızı muhteşem derecede kolaylaştıracak olması herkese çok eğlenceli geliyor. Robot hizmetçiler, tembelliği çok seven biz insanoğlu için çok büyük bir hayal. Hem çok büyük icatlar için hem de obezite gibi gerçekleşmesindeki bir faktörün hareketsizlik ve orantısız yemek olan hastalıkların oluşmasına sebep olabilir. Yapay zekâ sayesinde şu an tahmin edemediğimiz kombinasyonlarla örneğin çözülemeyen matematik problemlerine yeni bir bakış açısı getirip çözülmesini sağlayabilir. Bize bilim alanında sağlayacakları bir yana günlük hayatımızda bize kolaylıklar sağlayabilirler. Örneğin akıllı ev kavramıyla evler ideal sıcaklıkları belirleyerek evimizin kaloriferlerini açıp kapayabilirler. Sabah rutinimizi algılayıp bize kahve, çay hazırlayıp kahvaltımızı önümüze sunabilir. Ancak unutmamız lazım ki yapay zekâ ne kadar gelişirse o kadar tehlikeli hale geliyor. İzlediğim bir TED talk’ tan aklımda kalan kısmıyla size aktarayım. Elimizde akıllı bir kahve makinesi var, bu makinenin temel görevi ise kahve yapmak. Bu makine aynı zamanda kahveyi nasıl daha lezzetli yaparımı düşünürken başka bir yanda kahve yapmasını nelerin engelleyebileceğini düşünüyor. Yaptığı çıkarımlardan birisi: Eğer kahve makinesi kapatılırsa makine amacına ulaşamaz. Makinenin kapanmaması için ne yapabilir açma/kapama düğmesini etkisiz hale getirirse onun amacına ulaşmasına bir engel kalmaz. Bu sadece basit bir kahve makinesinin yapabilecekleri. Yapay zekâ geliştikçe kullanım alanları genişleyecek örneğin savaş sanayiinde kullandığımızda elde edebilecekleri gücü tahmin bile edemeyebiliriz. Düşünmemiz lazım ki eğer o yapay zekâya insanlığı koruma görevi versek bile insan olmayan bir varlığa düşünme ve karar verebilme yetisini vermek çok riskli. Baktığımızda insanları öldüren şeylerin başka insanlar olduğunu düşünürsek yapay zekâ tüm insanlığı öldürerek insanlığı kurtardığını düşünebilir ve kendimizi o robotların insanlara karşı olduğu o fantastik bilim kurgu filmlerinden birinde bulabiliriz. Filmler genellikle insanların savaşı kazanmasıyla yani mutlu sonla biterken gerçek dünyada işler bu kadar kolay bitmeyebilir. Çünkü yapay zekâ dünyadaki bilgilerin neredeyse hepsine anında internet aracılığıyla ulaşabilirken bir insanın bunu yapması yıllarını alır hatta bir ömür yetmez bile. Onların bir yazılım olduğunu düşünürsek belki bir virüs kullanarak onları alt edebileceğimizi düşünsek de biz de biyolojik bir kod olduğumuzu unutmamalıyız bizim vücudumuzun da biyolojik ataklarla onları bizi alt edebileceği gerçeğini de unutmamak lazım. Bu kadar hızlı öğrenme düşünüp karar verebilme yetisiyle birleşirse insanlığın büyük ihtimalle sonu geldi demektir. Ya da yeni tanrılarımız, efendilerimiz, yöneticilerimiz ne derseniz deyin yapay zekâ olacak. Her ne kadar bazı süper zekâlar fişlerini çektiğimizde kontrolün bizde olduğunu düşünse de insanlar birkaç yüzyıla kalmadan insanlar kendi yarattıkları tenekelerin içindeki yazılımların esiri olacaklar.
Yazılımın Esirleriyiz
(Visited 52 times, 1 visits today)