YAZ TATİLİM
Okullar kapanınca, tatilimin bir kısmını yazlıkta ailemle birlikte geçirdim. Yazlığımız, Türkiye’nin güneyinde, Silifke sınırları içinde kalmaktadır.
Yazlığımıza annem, babam, kardeşim Bilgehan, Anneannem ve ben arabayla gelmiştik. Babam, bizi uzak ama çok güzel bir yoldan getirmişti. Mola yerinde, ben ve kardeşim Bilgehan birer topaç ile bir sapan aldık. Tuz Gölü’nün manzarası ise her zamanki gibi harikaydı. Yazlığımıza yaklaşırken, orman içinden geçen bir yolda geceleyin uzun kuyruklu, yavru bir tilki görmüştük. Gözleri, arabanın farlarından dolayı şeytanın gözleri gibi kıpkırmızıydı. Birkaç gün sonra, Remziye Ablamın da gelmesi ve bizimle bir hafta kalması hoş bir sürpriz oldu. Ancak, Ankara’ya dönmesi gerektiğinden bizimle birlikte yaylaya çıkamadığına üzülmüştüm.
Yaz tatilinde, ön bahçede ve arka bahçede birer karpuzumuzun çıkmasına da çok şaşırmıştım. Sebebini sonradan öğrendim. Yazlıkta, organik çöpleri babam bahçeye gömerek gübre yapıyordu. Bahçeye gömülen karpuz çekirdeklerinden biri suyu görünce yeşermiş ve yemyeşil bir kırkayak gibi toprağın üzerinde yürümeye başlamıştı.
Yazlığımıza vardığımız ilk gün sabah kahvaltısına Süheyl Ağabeylere gitmiştik. Yol yorgunluğunu çok güzel yöresel bir kahvaltı ile atmıştık. Bir hafta sonra Remziye Ablam gittiğinde ise Babaannem gelmişti.
Tatilin en özel anlarından bir tanesi de yaylaya çıkmak olmuştu. Yolu çok bozuk olduğu için arabamızı kullanmak yerine, traktöre binmeyi tercih ettik. Yaylada keçiler, inekler, kuzular ve koyunlar vardı. Bir de bize ait gri ve siyah olmak üzere iki keçimizi de doyasıya sevdik. Gri keçimizin boynuzlarından biri bahçe teline takılıp kanamıştı. Neyse ki, Mustafa Amca hemen keçimizin kanayan boynuzuna ilaç sürmüştü. Birkaç gün içinde keçimizin iyileşeceğini ve merak etmemiz gerektiğini söyledi. Hepimiz çok sevinmiş olarak yayladan ayrıldık.
Tatilimizin sonuna geldiğimizde ise Ankara’ya geri döndük. Gelecek yıl da yazlığımıza gitmek için şimdiden sabırsızlanıyorum.
Ege SALDIRIM
4-A