YATILI OKULLAR

YATILI OKUL NEDİR¿

Öğrencilerin tümünü ya da büyük bir bölümünü gece de barındıran ve onların yeme içme yanında öteki günlük gereksinmelerini karşılayan okuldur.

AİLELER NEDEN YATILI OKULA GÖNDERİR¿
Ailelerin amacı çocu­ğu evden uzaklaştırarak rahat etmek değildir. Onlara göre, çocuk sokaktan ve mahalle arkadaşlarından uzak olacağı için ders çalışacak daha çok zamanı olacaktır. Akşamları ve hafta sonları öğretmenler eşliğinde etütler yapılacak, çocuk ödev yaparken veya ders çalışırken anlayamadığı konuları öğretmenlere ve nöbetçi öğretmene sorabilecektir. Dahası, çocuk yatılı okulda iyi bir disiplin alacak, kurallara uymayı öğrene­cektir.

ÖNEMLİ NOKTA!!!
Burada göz­den kaçan bir gerçek var. Anne baba çocuğu yatılı okula ver­me kararını kendi başına almakta, çocuğa sormadan, çocuk adına hareket etmektedir. Anne baba, aldıkları kararı çocuğa bildirir, özendirmek için yatılı okulun faydalarını sayıp dö­kerler. Çocuğun seçme şansı yoktur. Evinden ayrı kalmanın vereceği ruhsal çöküntü dikkate alınmaz.

ÇOCUKLARIN DÜŞÜNCELERİ
Çoğunda ai­lesi tarafından sevilmediği ve istenmediği için yatılı verildiği düşüncesidir. Bu düşüncedeki çocuğun okula uyum sağlanması çok zordur. Kafasını derslere veremez aklı hep başka yerlere kayar.

YATILI OKULLARIN ARKADAŞLIKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Yatılı okul da okuyan çocuklarda genelde içine kapalı sessiz vb. durumlar gözlendiği için başlarda arkadaş bulmaları zordur. Ama zamanla birbirlerine alışacak ve birbirleriyle kardeş belki kardeşten de öte olabilirler. Çünkü anne ve babaları olmadığı için birbirlerinin sevincinde üzüntüsünde birbirlerinin yanında olacaklardır. Bütün çocuklar için durum aynı değildir. Bazı çocuklar bu ruhsal çöküntüyü atlatamaz ve durum onlar için bunun tam tersi olur.


YATILI OKULDA OKUYAN BİRİNDEN
Olması gerekenden erken büyüyen çocuktur. Benim kendi kararımdı yatılı okulda okumak. Fen lisesi diye ölüyorduk o zaman. Babam bana gitme demişti, ben kızımı dizimin dibinden ayırmam diye de büyük bir laf etmişti kendisi. Bende de inat o biçim tabi, gidicem diye tutturdum. sonunda kaydoldum okula. Babam bana artık sen bu evden çıktın, şimdi liseye gidiyorsun, sonra üniversite, sonra da evleneceksin zaten, bir daha dönmeyeceksin artık dedi. O zaman biraz içime oturmuştu, dışlanmış hissetmiştim kendimi. Ama en çok annem beni okulun ilk günü bırakıp gittiğinde koymuştu. Yorganın altına saklanıp gizli gizli ağlardım geceleri. Sonradan öğrendim ki sadece ben değilmişim yorgan altında ağlayan, bir çok arkadaşım da benim gibiymiş.
zamanla alıştım sonra, ama yatılı okulda büyümek bir anlamda almancı gibi olmak bence. Hiçbir yere ait hissedemiyorsun kendini. okula gidersin evi özlersin, annenin yemeklerini, televizyon açıp ayağını uzatıp izlemeyi. Eve gidersin yavaş yavaş uzaklaştığını farkedersin, yapılan espriler bile senden uzak, anlamak için arada kaçırdığın üç ayın anlatılması lazım. sonra bir bakarsın annenle kardeşinin ilişkisi seninle olduğundan farklı olmuş, evde kalan destek olmuş tabi, arkadaş gibi olmuşlar, sense misafirsin tatil sonu yolcusun. Bir de tabi evdeyken okulu, arkadaşlarını özlemek var. Çünkü artık ikinci bir ailen olmuş, sen hastayken başında bekleyen arkadaşların var. Kimselere anlatmadığın sırlarını bilen dostların. iki arada bir derede kalıyorsun yani.
Yine de herşeye rağmen her zaman özlenendir yatılı okul. ve yatılı okuldaki arkadaşların her zaman kardeşlerindir senin. Yatılı okulda büyüyen çocuk ayaklarının üzerinde durur her zaman hayata karşı dimdik.

(Visited 232 times, 1 visits today)