Yaşadığımız Hayatta Mutlu muyuz?

Gelişiyoruz, ilerliyoruz, gün geçtikçe her şey hızlıca tarihin tozlu sayfalarına karışıyor. Bu ilerlemeye sahip olabilmek için çalışıyoruz, gecemizi gündüzümüze katarak, mutluluklarımızdan, sevdiklerimizden fedakarlık ederek çalışıyoruz. Teknolojimiz, gelişmişlik düzeyimiz ilerledikçe daha stresli, daha kaygılı insanlar oluyoruz. Zaman takvim yapraklarını bir bir koparırken artık sadece hayatta kalmak için çalışmaya başlıyoruz. Gelişen topluma ayak uydurmaya çalışıyoruz. Her yıl elimizde tek varlığımız olan birkaç parça eşyamız, aklımızda her şeyin daha iyi olacağına dair inancımızla büyükşehirlere göç ediyoruz. Belki tutunuyoruz belki de kimsenin gözünün yaşına bakmayan hızlı yaşam bizi de üzüyor. Ama hepimizin ortak bir noktası var; refah seviyesi yüksek gözüken şehirlerde tam anlamıyla yaşamak istediğimiz hayatı yaşayamıyoruz.

city life tumblr ile ilgili görsel sonucu

Herkesin çevresine, ailesine, arkadaşlarına, içinde yaşadığı topluma ve en geneliyle dünyaya karşı sorumlulukları, yapması gereken şeyler, uyması gereken bir düzen vardır. Yaptığımız her şey, geliştirdiğimiz her yenilik bir başkasını etkiler. Günümüz dünyasında da bu durumun etkilerini fazlaca görebiliyoruz. Toplumda belirli bir düzen var ve makinenin çarkları gibi herkesin bu düzende farklı bir görevi var. Çalışanlar hayatına devam ederken düzeni bozanlar veya ayak uyduramayanlar hayatın akışında kaybolup gidiyorlar. En mutlumuzdan, en üzgünümüze; en rahatımızdan, en kaygılımızda aslında hepimizin içinde bu korku var, hayatın akışında kaybolmak. Bu kaygıyla yaşıyoruz, farkında olmasak bile derinlerimizde taşıyoruz. Bu kaygının kaynağı büyükşehirlerdeki yaşam. Herkes yaşam standartlarını yüksek tutmaya çalışıyor, istediğimiz her şeyi yapabilecek imkanımız var. Peki, şimdiye kadar her canınızın istediğini yapabildiniz mi? Elimizdeki imkanları yaratmak için o kadar çık çalışıyoruz ki yaptığımızın karşılığını alacak zamanımız kalmıyor.  Üstüne üstlük ne kadar yaşam koşullarımız iyi olsa da o koşulları iyi tutmak için kendimizi mutlu hissetmediğimiz işleri yapmak zorundayız. Eğer yaptığınız şeyden keyif almazsanız onu asla tam olarak mükemmel yapamazsınız. Çoğu insan istemediği işi yapmamanın getirdiği mutsuzlukla, onu iyi yapamayacak olmanın kaygısını birleştiriyor ve bu duygu birikimi sonucunda insanda stres ve kaygı bozuklukları ortaya çıkıyor.

city life tumblr ile ilgili görsel sonucu

Peki, nasıl daha mutlu bir insanlık yaratabiliriz? Bu sıkıntılarımızın bir başka sebebi de aslında doğduğumuzdan itibaren bu koşullarla boğuşuyor olmamız. Çocukluğumuzdan itibaren bize empoze ediliyor ve başka türlü bir hayat hayal edemez hale geliyoruz.  Okuyup bir işe girmek zaten olması gereken bir şeymiş gibi geliyor. Ancak bu durumun aksine dünyada zevk aldığı şeyleri yaparak hayatını devam ettirmek mümkün. Dünyayı dolaşırken gittiği yerlerde günübirlik işlerde çalışıp yolda yardıma ihtiyacı olan insanlara yardım edip kaygısız hayatlar süren insanlar var. Biz hep daha iyisi diye kendimizi yiyip bitirirken sadece ihtiyacı kadar kazanıp hayatını tam anlamıyla yaşayanlar var. İşte daha mutlu bir dünya yaratmak istiyorsak çocuklara dayatılanları değiştirmekle başlamalıyız. Hep fazlası için çalışıp mutsuz olmak yerine onlara hayatta daha farklı yollar olduğunu göstermeliyiz. Ya da artan nüfusu karşılayamayacak metropollere akın akın göç etmek yerine dünyanın her kesiminde oranın geçimini sağlayacak ve aynı zamanda insanları mutlu edecek girişimler yapabiliriz.

Yaşamak için çalışmıyor da çalışmak için yaşıyor gibiyiz. Bunu değiştirebiliriz, daha mutlu insanlar olup, kaygılarımızdan kurtulup geleceğe daha mutlu nesiller yetiştirmek bizim elimizde.

(Visited 108 times, 1 visits today)