Yaz tatilimde Kıbrıs’taki bir otele gittik. Orada bir papağan vardı. Adı da Çiko’ydu. Bir bebekti ve insanlardan çok korkuyordu.
Otelde bir Mini Kulüp vardı. Orada 3 arkadaşım vardı, biri Elif’ti. Eliflerin ailesi Giresun’dan gelmişti. Elif’in bir tane de kardeşi vardı. Adı da Zeynep’ ti. Kardeşi tatlıydı; ama çok yaramazdı.
Ulurjin diye bir arkadaşım daha vardı. Onun ailesi Türkiye’de yaşamaktaydı; ama aslen Moğolistanlılardı. Ailecek çok güzel Türkçe konuşuyorlardı.
Mini Kulübün yanında bir park vardı. Her zaman Elif ve Ulurjin ile parkta oynardık. En sevdiğimiz oyun etrafında dönen oyuncaklara binip hızlıca dönmekti.
Oteldeki odamızın önünde bir pencere vardı. Bana göre fotoğraf çekilmek için güzel bir yerdi.
Otelde kapalı bir havuz vardı. Havuza ilk girdiğimde çok üşüsem de bir süre sonra havuzun ısısına alışıyordum.
Otelde birçok oyun aleti vardı. Bunlardan bir tanesi Tilt oyunuydu. Bu aleti oynarken çok heyecanlandım; çünkü ilk oynayışımdı. Otelde ayrıca bilardo masası vardı. Hayatımda ilk defa bilardo oynadığım için çok heyecanlıydım. Babam az kalsın yüzüme bilardo sopasını çarpacaktı. Ucuz kurtuldum.
Kıbrıs’tan gelir gelmez babaannemin evini ziyaret ettim. Orada kalırken çok fazla kar yağdı. Kuzenim Ayşegül ile kar topu oynadık ve kardan adam yaptık. Çok eğlenceliydi.
Tatilde ayrıca sinemaya gittik. Sinema filminin adı “Çizmeli Kedi Son Dilek” idi. Annem ile ben filme hayran kaldık.
Sinemadan çıktıktan sonra annem, babam ve ben bowling oynamaya gittik. Puan sıralamasında ben birinci, babam ikinci ve annem üçüncü oldu.
Akşam acıktığımızda çin yemeği yemek istedim. O yüzden en sevdiğim restoran olan Quick China ya gittik. Restoranın içine ve yemeklerine hayranım.
Yarıyıl tatilinde annem beni Beştepe Artletics’e götürdü. Orada voleybol, basketbol, drama, dans ve yüzme derslerine katıldım. Bu beni çok sevindirdi. Çok güzeldi.