YARIŞMA

Bir zamanlar, küçük bir köyde yaşayan genç bir kız varmış. Adı Nazlı’ymış. Nazlı, hayatta hiçbir şey başaramayacağına inanıyormuş. Ne zaman bir şey denese, başarısız olduğunu düşünürmüş. Bir gün, köylerine bir yarışma duyurusu gelmiş. En iyi hikayeyi yazan kişiye büyük bir ödül verilecekmiş. Nazlı, yazma yeteneği olmadığını düşündüğü için yarışmaya katılmaya cesaret edememiş.

Ancak Nazlı’nın en yakın arkadaşı Ayşe, ona inanılmaz bir hikaye yazabileceğine dair güven verdi. Ayşe, Nazlı’yı cesaretlendirdi ve birlikte çalışmaya karar verdiler. Gece gündüz demeden birlikte hikaye üzerinde çalıştılar. Nazlı içindeki korkularıyla yüzleşti ve yazma yeteneğinin aslında gizli olduğunu keşfetti.

Sonunda yarışma günü geldi çattı. Nazlı ve Ayşe, hikayelerini jüriye sundular. Birkaç gün sonra, sonuçlar açıklandı. İşte o zaman Nazlı hayatında ilk kez başarılı olduğunu hissetti. Onların yazdığı hikaye, birinci seçilmişti. Nazlı , artık kendi yeteneklerine olan güvenini kazanmıştı ve hayatta başaramayacağı hiçbir şey olmadığını anlamıştı. Bu hikaye, onun için bir dönüm noktası olmuştu ve artık hayatında her zorluğun üstesinden gelebileceğine inanıyordu. Böylece hayatta her zaman bir çarenin olduğunu ve asla pes etmeden çok çalışmamız gerektiğini anlıyoruz. Çok çalışırsak ve asla pes etmezsek her şey istediğimiz ve dilediğimiz gibi olur.

(Visited 18 times, 1 visits today)