Yarı yıl tatilim çok güzel geçti. Yarı yıl tatilinde babaannemlere gittim. Babannemler Kayseri’de yaşıyor. Tatilimin birinci gününü akrabalarımla evde geçirdim. Kuzenlerimle oyunlar oynadım.
Tatilimin ikinci günü Erciyes Dağı’nda kızak kaymak için gittik. Ancak yol çok karlı, tipili ve fırtınalı olduğu için dağa çıkamadık. Yoldan geri dönmek zorunda kaldık. O gün babamla Kayseri’nin merkezinde yer alan Gevher Nesibe Medresesi müzesine gittik. Gevher Nesibe Medresesi Anadolu’da Türklerin kurduğu ilk medreseler arasında yer alıyor. Medrese eski zamanlarda üniversite gibi eğitim veren yerlere deniyor. Burası o dönem aynı zamanda hastane olarak da kullanılırmış. Burasını Anadolu Selçuklu Sultanı I. Keyhüsrev, kız kardeşinin hatırasını yaşatmak için yaptırmış. Bina hala sapasağlam duruyor. Günümüzde içerisinde, burasının hastane olarak kullanıldığı dönem balmumundan yapılmış heykellerle canlandırılmış. Herkesin görmesini tavsiye ederim.
Tatilimin üçüncü gününde hava çok güzeldi. Bu defa Erciyes dağına gidebildik. Orada bolca kızak kaydım. Teleferik ile dağın yukarısındaki yamaçlarına çıktık. Sonra babamla biraz daha yukarıya çıktık. Oradan etrafı izlemek çok keyifliydi. Teleferik ile aşağıya indik.
Tatilimin dördüncü gününde Kayseri’nin hayvanat bahçesini gezdik. Aslan, kaplan, çakal, ayı, zürafa, daha önce görmediğim kuş türleri, yılan türleri, kurt gibi çeşitli vahşi hayvanları gördüm.
Tatilimin beşinci gününde şehirde yürüyüş yaptık. Kayseri Kalesi, Kapalı çarşı, saat kulesi, Atatürk heykeli gezerken gördüğümüz yerler arasındaydı. Ayrıca şehri boydan boya tramvayla gezdik. O günün akşamında kuzenim Çınar’ın doğum günüydü. Tramvayla Çınar’ın evine gittik. Doğum gününü kutladık.
Tatilimin altıncı gününde Ankara’ya döndük.